Ah O Eski Ramazanlar...  - ZEKİ DAĞ

Ah O Eski Ramazanlar... 


On Bir Ayın Sultanı, Rahmet, Mağfiret ve Bereket Ayı Ramazan Şehrimize Hoş Geldin. Bizleri bu günlere eriştiren, bugün bizim elimizde emanet olan her şeyin gerçek sahibi olan Yüce Allah’ım sana sonsuz şükürler olsun.

Eskiden Ramazanlar bir başkaydı. Ramazanlar gibi insanlarda bir başka idi. Ramazan gelmeden önce evlerde bir tatlı telaş başlardı. Eksikler noksanlar tamamlanırdı. O zamanki insanlar, sadece kendi ihtiyaçlarını değil aynı zamanda alım gücü olmayan veya az olanlarında Ramazan gelmeden ihtiyaçlarını tedarik ederlerdi. Birlik beraberlik hat safhadaydı. Hep deriz ya eskiler şöyle yaparlarmış diye. O insanların dertleri de, sevinçleri de paylaşırlardı.

Evet, o eski insanlar var ya o insanlar, bugünlerde o insanların bir kısmı ne acıdır ki çocuklarının evinde yer bulamayıp da Huzurevi ve Darülacezede (Allah oralarında eksikliğini vermesin.) kaldığı o eskiler bir başka insanlardı. Yaptıkları yardımları hiç kimse bilmezdi. Onlar gidip beş yıldızlı otellerde kişi başı bir asgari ücret verip iftar etmezlerdi.

Peki, ne yaparlardı. İnanın dostlar çok şey yaparlardı. Onların iftarları bugünlerdeki gibi hatır iftarları değil, gönül iftarlarıydı. Onlar iftar sofralarında zengin iş ortaklarını değil, fakir fukaraları çağırırlardı. Veyahut iftariyeliklerle birlikte gidip onların sofralarında iftar ederlerdi. Birlik beraberlik, arkadaşlık, dostluk, komşuluk ve akrabalık bir başkaydı. Şimdilerde ki gibi Guinness rekorlar kitabına girmek için değildi, mahalle ortalarında kurulan iftar sofraları. Onların bağlılıkları ve dostluklarını hiçbir rekor kitabı ölçemez. Ah dostlar ah, anlatılacak ve yazılacak o kadar şey var ki…

En azından nefislerimizin açlıkla terbiye edildiği şu ayda yediklerimizden yedirelim, Önümüz bayram giyindiklerimizden giyindirelim. Cenabı Allah her şeyi bir sebep üzerine yaratmıştır. Fakirin rızkını zengine tayin etmiştir. Eskiler öyleydi. Onlarda yarın endişesi yoktu. Komşusu aç mı tok mu bütün endişesi buydu.

Şimdilerde nerdeyse Ramazan mı Bayram mı bilemez hale geldik. O günün manevi huzurunu almaz olduk. Bilmem o manevi huzuru alanınız var mı? (İstisnalar hariç) İnsanların sayısı çoğaldıkça oruç tutanların sayısı azalıyor. Havaların sıcaklığından mı yoksa…   

Günümüzde bir de hepimizin dikkatini çeken şu konuya değinmek istiyorum. Ramazan ayıyla birlikte gelen aşırı zamlar. Kardeşim fakire fukaraya yardım etmiyoruz tamam da bu fırsatçılıktan bari bu ayda kaçınalım. Kolaylaştırmak gerekirken zorlaştırmayalım. Bu mübarek ayda en fazla zammı gören sebze, meyve, et, tavuk ve kuru gıda maddelerinden daha az kar etsek olmaz mı? Bu ayda çalıştıklarımızın karşılığını Yüce Allah’tan beklesek ne olur. İnanın kazancımız ummadığımız kadar artar. O insanların da çoluk çocuğu var. Ve o çocuklarında bu mübarek ay da anne ve babalarından istekleri var. O çocuklar sadece onların değil, bizimde çocuklarımız. Lütfen sahip çıkalım. Günümüzde bu yardımları ziyadesiyle yapanlar var. Allah hepsinden razı olsun.

Büyüklerinden gördüklerini hayatına yansıtanlara Selam Olsun,

Eski Ramazanları yaşayan ve yaşatanlara Selam Olsun,

Büyüklerine huzur evlerinde hüzün değil, kendi evlerinde huzur verenlere Selam Olsun,

İçinde bulunduğumuz Mübarek Ay’da Fakir Fukarayı görüp gözetenlere Selam Olsun,

Tatil köylerine değil, baba ocağı olan kendi köyüne koşanlara Selam Olsun.

Büyüklerinin bayramlarını telefonlarla değil, ellerinden öperek kutlayanlara Selam Olsun,

Çoluk çocuklarına eşini dostunu akrabasını unutturmayanlara Selam Olsun,

Sıla-i rahim yapanlara Selam Olsun,

Eski örf adetlerini yeni nesillere yaşatanlara Selam Olsun…

Cenabı Hakkı kendisine dost edinen herkese Saygı ve Selamlarımı Sunuyorum.

Sağlıcakla kalın…

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
09May

Dostlarını Unutma Malatya...

03May

İki Yüzlü Olmayın Dostum!

29Nis

Güzel Olan Her Zaman Güzeldir..

24Nis

Uyan Ey Müslüman…

23Nis