Sevgili dostlar,
Canımdan bir parça olan çok sevdiğim en büyük kızım daha üç-dört yaşlarındaydı. Memlekete yaz tatili için anne ve babamın yanına gitmiştik. Yakın bir komşunun düğünü vardı. Elektro bağlama sesi yüksek bir volümle geliyordu. Kızım: ’’Baba, vallahi havadan bir ses geliyor.’’ diye seslendi. Çocuğumun neler yapabileceğini o anda anladım ve onu keşfettiğime inanıyorum. Müzik eğitimi aldırdığım kızlarımın biri lisans, diğeri ise yüksek lisans mezunu olup, tecrübelerimi ve deneyimlerimi müsaadenizle sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sınav, sınav, sınav diye çocuklarımızın yarış atına döndüğü hepimizin ortak sorunudur. Isparta merkezde bir kamu kurumunda memur olarak görev yapmakta iken boş zamanlarımda hobi olarak müzikle uğraşıyordum. Yani çocuklarım dünyaya gözlerini müzikle açtılar. Tabi ki il merkezinde çalışmanın avantajıyla gelişti, ilerledi ve bir de baktım ben müzisyen oluvermişim. İyi ki de olmuşum. Başladık nişan, nikah, kına gecesi ve düğün yapmaya. Ciddi ciddi para kazanmaya başladım.
Çocuklarımın her ikisini de Isparta musiki derneğine birer yıl kısa sap bağlama kursuna gönderdim. Daha sonra yine birer yıl nota ve solfej eğitimi üzerine özel müzik dersleri aldırdım. Her iki çocuğum da Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü sınavını kazanarak okula yerleştiler. Ancak çocuklarımın gözlerindeki ışıltıyı, bu işi başaracaklarını görüyor, hal ve hareketlerinden anlıyordum. Bu okulu başarıyla bitirdiler. Öğretmenleri çocuklarımdan hep övgüyle bahsettiler. Güzel Sanatlar Lisesi son sınıfa geldiklerinde her iki çocuğumu da üniversite sınavlarına hazırlamak için birer yıl dershaneye gönderdim.
Sonuçta büyük kızım Konya Selçuk Üniversitesi-Eğitim Fakültesi-Müzik Öğretmenliği bölümünü kazandı okulu birincilikle bitirdi. Küçük kızım ise Afyon Kocatepe Üniversitesi-Devlet Konservatuvarı-Yaylı Çalgılar Anasanat Dalı bölümünü kazandı, okudu. Hem bölüm birincisi, hem de konservatuvar birincisi olarak bitirdi. Aynı okulda Yüksek Lisansını da tamamladı. Bu arada Denizli Pamukkale Üniversitesi’nden Pedagojik formasyon da aldı. AKÜ-Devlet Konservatuvarında öğretim elemanı olarak görev yapmaktadır. Şimdi ise çocuklarım müzisyen yetiştirmeye başladılar. Büyük kızım lisans eğitimine başladığında ben de önce ön lisans, daha sonra lisans mezunu oldum. Yani büyük kızımla birlikte aynı yıl lisans mezunu olduk. Bunları neden anlattığımı anladığınıza inanıyorum.
Yani çocuklarım öğrenci iken ben de öğrencilik yaptım. Ne amaçla yaptım. Onları özendirmek için yaptım. Benim çocuklarım müzik alanında bu denli başarı sağladılar ama ben onların daima yanında oldum. Müzik eğiticisi olmalarını her ne kadar ben yönlendirmiş isem de kendi tercihleri yönünde ilerlediler. Başarılarıyla da gurur duyuyorum.Tabi ki bu durum kolay olmadı. Elbette bir de ekonomik boyutu var.
Peki size soruyorum. Kaçınız çocuğuna piyano, yan flüt, el yapımı keman, org, bağlama vb. müzik aleti alır? Kaçınız çocuğuna özel müzik dersleri aldırır? Bunlar bir yana pek çoğunuz kırtasiyeciden cüz’i bir rakama blok flüt veya melodica bile almazsınız. Gerçekten çok yetenekli olan ancak keşfedilemeyip zayi olan pek çok çocuğumuz bulunmaktadır. Atatürk bir sözünde ‘’Hepiniz Milletvekili Olabilirsiniz. Bakan Olabilirsiniz. Hatta Cumhurbaşkanı Olabilirsiniz. Fakat Sanatkar Olamazsınız.’’ dedi. Tıp, Hukuk, Mühendislik okuyacak bir çocuktan müzisyenlik, veya ressamlık bekleyemezsiniz. Bunun tersi düşünüldüğünde de Müzisyenlik veya ressamlık okuyacak çocuktan da Tıp, Hukuk, Mühendislik okumasını bekleyemezsiniz. Onun için çocuğunuzu ve onun yeteneğini önce keşfedin. Ben çocuklarımı keşfettim, nasip oldu bir yerlere getirdim. Bunu sizler de yapabilirsiniz.
Yani sizler de çocuklarınızı keşfedebilirsiniz. Ama bunu yapabilmek için sizler öncelikle çocuğunuzla çocuk olmalısınız. O öğrenci iken yeri geldiğinde sizler de öğrencilik yapmalısınız. Onların seviyesine inerek çocuklarınızı anlamaya çalışmalısınız. Onların dünyasına inmelisiniz. Çocuğunuzun öğrenim göreceği okul, alan, bölüm fark etmez, ancak istediği, sevdiği mesleği seçmesinde yardımcı olmalısınız. Çocuklarınızın sonuna kadar arkasında olmalı ve onları düzgün yönlendirmelisiniz. Hanımefendiler, beyefendiler çocuk yetiştirecekseniz; kahve alışkanlıklarınıza, gün gezmelerine ara vermelisiniz.
Önemli olan vatanını, milletini, dinini, devletini, ezanını, bayrağını seven eğitimli ve hayırlı evlatlar yetiştirebilmek temennisiyle, hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım.
