Topraklarımıza Merhamet Edelim

İçinde bulunduğumuz yıl, kendi kendine yetebilmenin ve tarımın ne denli önemli olduğunu bize daha iyi gösterdi. Keşke bunu korona virüs salgını başlamadan önce de anlayabilseydik.

İçinde bulunduğumuz yıl, kendi kendine yetebilmenin ve tarımın ne denli önemli olduğunu bize daha iyi gösterdi. Keşke bunu korona virüs salgını başlamadan önce de anlayabilseydik. Gerçek şu ki, biz insanlar toprakları kirletmeye ve toprakların ekosistemini bozmaya devam ediyoruz. Bunu da çeşitli şekillerde yapıyoruz. Örneğin;

  • Hatalı toprak ve bitki yöntemlerinin oluşturduğu toprak erozyon etkileriyle
  • Tarımsal ilaçlar kullanarak
  • Yapay gübreleme ve sulama yaparak


Türkiye topraklarının acil olarak ıslaha ihtiyacı vardır. Nitekim 90'lı yıllarda 29 milyon hektar olan elverişli tarım alanımız günümüzde 20 milyon hektarın altına düşmeye devam etmektedir. Kaybedilen canlar nasıl gelmiyorsa kaybedilen toprağı geri getirmek de o denli mümkün değil. Yarınlarımız için önlem almak zorundayız. Konya, Iğdır, Harran gibi ülkemizin önemli tarım alanları ciddi tehdit altındadır. Ülkemizin artan nüfusuyla beraber sadece yıllık buğday ihtiyacımızın 25 milyon ton olduğunu göz ardı edemeyiz. Şayet bu duruma tepkisiz kalırsak ilerleyen yıllarda çok ciddi gıda sorunlarıyla karşılaşabiliriz. İlgili kurum ve kuruluşlar ile meslek örgütleri üzerine düşeni bir an önce yapmaya başlamalıdır. Sulama ve yetiştirme koşulları açısından teknik bilgi desteklerinin çiftçilere anlatılması, bunların eğitiminin verilmesi gerekmektedir. Ne yazık ki birçok gübre satışı yapan işletme sahibi, kimyevi bilgi sahibi olmayan kişilerden oluşmaktadır. Yanlış kullanılan her ilaç hem toprağımıza hem de bitki yoluyla sağlığımıza ciddi zararlar vermektedir. Yeni teknikler kullanılmalı, orman tahribatları engellenmeli, mera alanları korunmalı, bitki örtüsünün varlığına dokunulmamalı. Uygun şartlar taşıyan yerlerde ekim nöbeti uygulaması teşvik edilmelidir. Uygun toprak işleme yöntemleri belirlenmeli, anız yakımına izin verilmemelidir. Toprak içindeki canlıların da ölümüne sebep olan anız yakımının yapılmamasına özellikle dikkat edilmelidir.

Rızkımızı sağlayan toprağa sahip çıkalım, onu koruyalım. Aşık Veysel'in de dediği gibi “Benim sadık yârim kara topraktır.” Biz ona ne denli iyi bakarsak o da bize iyi bakar.

Abdullah Furkan ÖZKAYA

Ziraat Mühendisi

ÇOK OKUNANLAR
BUNLARA DA BAKIN
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR