ZEKİ DAĞ

Güzel Dostlara Selam Olsun

ZEKİ DAĞ

Ben ölürsem mezarımın başına yüzü olanlar gelsin, unutma bir gün sende öleceksin. Yüzsüzler her yere giderler ve bunlarda zaten yüz yoktur. İnsanların gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar zaten. Yalan; yalancı. Gerçeğin farkında olduğu halde, gerçeği çarptırma işi. Herkesin her hangi bir sebeple başvurduğu, dünyayı donattığı yalan…

İnsanlık tarihi boyunca yalan “kötü-ahlâksızlık-zararlı” olarak görülse de daha bir gelişerek hayatımızın içinde yer alıyor. Tüm dinlerde ve tüm toplumlarda yasaklanmış olmasına rağmen eğitimlisinden cahiline tüm insanların kullandığı bir yöntemdir.
 
 Yüzsüzler Kesinlikle Mezarımın Başına Gelmesinler, Azrail başınızın ucuna gelince vay halinize derim. Biz iyilik yaptık Allah için, ya siz ve sizler, hep yalan ve dedikodu yaptınız. Yarın ölüm gelince beni arayacaksınız ne çare geç olacaktır. Hesap gününü unutma. Hesap günü kapılar açılınca vay halinize yalancılar ve dedikoducular vay halinize. 

Kimi zaman eleştiri, reddedilme ve ceza gibi şeylerin verdiği korkulardan kaçmak için yalan söylenir. Bazen de kendimizi öne çıkarmak, kendimizi korumak, başkalarına zalimlik yapmak, kibar görünmek adına da söylenir. Birinin onayına ihtiyaç duyulduğunda, bir çıkar sağlamak için bile söylenir. Türlü türlü sebeplerle yalan söylemeyi alışkanlık haline getiren insanlar vardır. Anlamsız sebeplerle yalan söyleme ihtiyacı duyarlar.

Yalanın Dedikodusu Olanlar, Mezarımın Başına Gelmesinler, yalanıcınızın sonu derenin dibidir. Sen iyilik yaparsın onlar sana kötülük yaparlar. Sene onları topluma kazandırışınız onlar senin arkada yalan ve dedikodu yaparlar. Allah büyüktür gün gelince mutlaka herke hesap verecektir. Hiç kimsenin ahı kimseye kalmaz dostum. Yalan öğrenilir. 


Aileden, çevreden, iletişimde olunan ortamlarda gelişen bir süreçtir. Çocukluk yalanları kötü niyetli olmasa da, zamanla işe yaradığını gördükçe, istediklerini elde etmek veya sıkıntı durumlardan kurtulmak için yalan söylemek alışkanlık haline gelebiliyor. Hatta hastalık haline kadar gelebiliyor. Mitomani adı verilen psikolojik hastalık olarak karşımıza çıkabiliyor

Dedikodu Edenler İstemiyorum Sizi, Mezarımın Başına Gelmesinler, sizler bu dedikodularla nereye kadar gideceksiniz. Güzel dostlarım siz siz olunuz hesap gününü unutmayınız. Bu dünya yalan bir dünyadır. Nerden geldiğini unutma, döneceğin yerin zaten beli ve herkes o gün her şeyin hesabını verecektir güzel dostlarımız. Yalan odakları, aynaya baktığınızda “ben ne biçim bir insanım” dediğiniz oluyor mu?

Bu yalanları üreten odak, dernekte nüfuz sahibi olmak için dün düşman olduklarıyla bugün yana yana gelecektir… Bu yalanları üreten odak, dün yan yana oldukları kişilere de ifşa olmuş ajandasından ötürü düşmanca tavır sergileyecektir… İlkesizlik, bölücülük, ötekileştirme! Ne ararsanız var, yazık ediyorlar kendilerine farkında değillerdir.


Onları Beni Arkamdan Vurdular, Mezarımın Başına Gelmesinler, güzel dostlarınızın arkasında konuşan yaratıklar, hesap günü ne yapacaksınız. Hele hele güzel ve dürüst insanların arkasında yalan, dedikodu yapanlar, işte o gün gelince vay halinize derim. İftiracıların, yalancıların, edepsizlerin amaçları nedir?

Onlardan Hep Yalan Vardır, Mezarımın Başına Gelmesinler, güzel insanların arkasında konuşanlar, ölüm gelince nasıl hesap vereceksiniz. Geç olacak eyvah diyeceksin ne çare. Eyer bir insan yalan söylüyorsa o insanla dostluk yapmayınız. Bir insan dedikodu yapıyorsa oradan ayrılmalısınız. Acımasızdırlar, yararlı bilgileri yaymadıkları gibi, attıkları çamurlarla silinmez ve acı veren iz bırakırlar. Aile düzenlerini, aile bağlarından sonraki en güçlü sosyal bağ olan "dostluk" ilişkilerini ve gerçek dostlukları yıkarlar.

Ben Çok İyilik Yaptım Onlara, Mezarımın Başına Gelmesinler, güzel dostlar size ve sizlere hep iyilik yaptılar ve zor zamanda size ve sizlere sahip çıktılar sizleri yalnız bırakmadılar, ya siz ne yaptınız, o güzel dostlarınızı arkada vurdunuz. Bu gün güzel dostlarını satarlar yarında başkaları bunları satarlar. Dedikodu yapanlar, başka insanların hayat tarzlarını veya geçmişlerini anlatırlar ve onları kötüleyip, kendilerini yüceltirler. Başkalarının ne kadar yanlış, kendilerinin ise ne kadar doğru olduklarını anlatmaya çalışırlar.

Ben Onlara Hep İyilik Yaptım, Mezarımın Başına Gelemesinler, ben ve bizler hep size iyilik yaptık ve size kötülük yapanların karşısında durdular ya sizler ne yaptınız, güzel dostlarınızı satınız birde olmamış arkasında yalanlar ve dedikodular yaptınız. “İtici, beyinleri boş”  kendilerini hiçbir konuda geliştirememiş, çıkarcı insanlardır. İlkel düşünürler, “adalet” duygusuyla yaşamazlar“ bende yok onda da olmasın” düşüncesiyle, çekemedikleri insanların dedikodularını yaparak yaşarlar.

Bizi ve Bizleri Satanlar İnsanlar, Mezarımın Başına Gelmesinler, bu gün güzel dostlarını satanlar yarında yeni bulduğu dostlarını satarlar. Gün gelecek bu satıcılar hep ortada ve duvar dibinde kalacaklardır, nedeninde her taraflarından yalan ve dedikodu dökülüyor. Başarılarını çekemedikleri insanları aslı olmayan olayların kulaktan kulağa dolanmasını sağlayarak dedikodularla kötülerler. Bu ezik tipler, toplumda saygı görmek, sevgi kazanmak, beğenilmek ve takdir edilmek için, söz taşıyarak insanların birbirine düşman olmasına sebep olurlar.

Yazarın Diğer Yazıları