Hani ‘dünya boşmuş’ derler dostum. Bugün de yarın da böyle derler. Senin için çırpınan bir insan kanatlarını kırma, Allah razı olmaz. Bir gün birileri de senin kanadını kırar geçer eyvah dersin ama ne çare, geç olur dostum.
Gece olur, gün eskir.
Aylar geçer, yıllar eskir,
Yolun yarısında sonra insan eskir,
Eskimeyen bir kaç şey varsa hayat dair,
Biri yarın, biri umut, biri sevgidir dostum.
Allah sizleri öyle güzel yollardan yürütsün ki, kimseye ihtiyacınız olmasın. Her zorluğa kolaylık, her darlığa bolluk, her bedene huzur, her ömre bereket versin. Ben hakkedene yüreğimi, Hakketmeyene yokluğumu bırakırım. Anlamayana değil dostluğumu, gölgemi dahi bırakmam. Doğru yol bizim içindir dostum.
İnsan hangi yaşta olursa olsun, tutacağı bir ele, konuşacağı bir dosta, içten bir sevgiye muhtaçtır. Bazen sırtımdaki yükler ağır gelir ama yorulmazsın. Bazen gözlerim dolar ama ağlamam, düşmanımı sevindirmem. Bazen mücadele yorar beni, ama yıkılmam. Bazen her şeyi silerim ama sevdiklerimi asla unutmam dostum.
Öyle bir devirde yaşıyoruz ki, cahiller hoca oldu, kadınlar koca oldu, babalar köle oldu. Cahille yola gidilmez, her zaman seni yolda bırakırlar unutma dostum.
Belki çok saftım, belki de yüreğim temizdi. Yalan dolan bilmezdim, herkesi kendim gibi sandım. Oysa ki ne bilirdim beni sırtımdan vuracaklarını, ben ölmeden öldüreceklerini..
Melek gelir hava atar, Felek gelir şaka yapar. Ben zaten hayata küsmüşüm, azrail gelse ne yazar dersin, bekle o zaman gününü.
Gece uyuyamayan insanların, gündüze sığmayan acıları vardır. Keşke kalbimin silme tuşu olsa da kalbimde ki bütün acıları silebilsem dostum.
Geldik, gidiyoruz. Galip kalan yok. Toprağa düşüncede dalıp çıkan yok, Kendini o kadar da çok önemli zannetme. Niceleri vardı, şu an hatırlayan yok. Kalbim kırılırsa toplarım, hayallerim kırılırsa yenisini kurarım. Ama gururuma dokunduğu yerde aldığım nefes olsa siler atarım dostum.
Bazen söylenecek çok şey varken bile sus. Susmak boyun eğmek değil tevekkülün ilk adımlarıdır. Ve şunu unutma ki sen sustuğunda ilahi adalet konuşmaya başlar. Zaman gelince sizleri de konuşacaklar. İşte o zaman vay halinize, insanların yüzüne nasıl bakacaksınız.
