Yazmasam Olmazdı… - İSMAİL HAKKI DALAK

Yazmasam Olmazdı…


Seçime Giderken…

Her geçen gün her şeye zamlar yağmur gibi gelirken, buradan siyasi partilere sesleniyorum. Gelin bu sefer seçime giderken devletten yardım almayın. Sizin asacağınız afişlerle, yapacağınız mitinglerle, mitinglere taşımalı sistemlerle getirdiğiniz kalabalığa bakarak oy verecek olanların aklına şaşarım. Çıkın televizyonlara; anlatın programlarınızı, yapacağınız yatırımlarınızı halkta ona göre değerlendirerek yapsın siyasi tercihini. Seçim takvimi açıklanır açıklanmaz ortaya çıkacak bir sürü aday adayı olacak. İşte o aday adaylarından karşılayın seçim masraflarınızı, olmaz mı? Neden olmasın ki bal gibi de olur.

Asgari Ücretliye Zam…

Asgari ücrete yüzde 54,66 oranında zam yapıldı. Yeterli mi yetmez elbette. Ama şunu da bilmiyor sanmasın her türlü teşvik ve destekleri sonsuz önlerine serdiğimiz değerli işverenlerimiz, elbette biliyoruz. Adı üstünde “asgari ücret” ama oldu “umumi ücret”. Üç beşte siz zam yapın biraz olmaz mı saygıdeğer işverenlerimiz. Şu asgari ücret ne demek biri çıkıp anlatsa. Azami kazanırken neden asgari veriliyor ki ücretler. Demiyor mu Peygamber Efendimiz (SAV), “Yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin” diye. Ama kime? Her neyse anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az. Anlayan anlamıştır zaten.

ALO 174…

Arasam mı ki acaba, diye düşünmedik değilim. Dün öğleden sonra bir markete ekmek almak için gittim. Baktım harıl harıl etiketler değişmekte. Bir zincir marketti burası, üç harfli olanlardan. Gerçi zincirsiz olanlarda da durum farklı değil, ama neden bir şikâyet beklenmekte. Markete gittiğimde; çalışanlara yaşlı bir amcamız “yeter” diyerek sitem ediyordu. “Artık yetiştiremiyoruz” diyerek te devam etti. Etti de muhatabı o değildi ki! O da evinin ihtiyacını zamlı fiyattan alıp götürecekti. Sanki ona neydi ki! (O da asgari ücretli bir çalışan sonuçta), emir büyük yerden, patrondan; “değiştir etiketleri”. En çok ta o istemiyor etiket değiştirmeyi; en çok onun belini büküyor değişen etiketler. Neyse amcamızı sakinleştirdik. “Ne yapayım yavrum bende emekliyim. Kusuruma bakmayın” dedi. ALO 174 şikâyet hattı çalışanı değerli yetkililer, sizler elbette kesin cezalarınızı ama yetmez. Hükümet bu üç harflilerin ve diğer etiket değiştiren marketlerin önüne pankart astırarak, “burada fahiş fiyat var, burada haksız kazanç var” diye (varsa eğer) ifşa etmelidir ki, halkta gitmesin. Görsün vatandaşımız hem kendinin hem de ülkesinin dostunu düşmanını.

Çok Şey Kaybettik…

Biz toplum olarak acayip bir millet olduk. Hem şikâyet hem de itaat eder olduk. Ah be menfaat sen neymişsin! Mal yüzünden kardeşleri düşman ettin. Kıytırık bir koltuk uğruna, biri sana başkan müdür desin diye, desinler diye dostluklar arkadaşlıklar bitti. Günübirlik değişen kişilikler uğruna doğruluk dürüstlük bitti. İnsanların arasında güven itimat kalmadı artık. Öyle bir değiştik ki şikâyet ederken bile itaatkâr olmayı ihmal etmiyoruz. İstişare ortadan kalktı. Dalkavuklar çoğaldıkça yukarıda bulunanlar her şeyi çok iyi bildiğini sandı. Kısaca riyakarlık aldı başını gitti. Sevgi saygıda kalmadı, eski aşklarda aşıklarda kalmadı. Rızık endişesi artınca öz benliğimizi kaybettik. İnanç kaybolunca insanı gelecek korkusu sararmış. Çok doğru. Yarınları artık pazarlarda arar olduk. İhtiyacımızı karşılamak için alıp sattık. Ama kazanamadık, kaybettik. Aza kanaat etmeyi, kaderin, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğunu unuttuk. Rızkın Allah’tan geldiğini bildiğimiz halde yüksek makamlarda sözüm ona adamlar aramaya başladık. Doyumsuz bir toplum olduk. Hep daha fazlasını ister olduk. KPSS’yi icat ederken mülakatta olmazsa olmazımız dedik, yine kaybettik.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar…

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT). EYT çıkarılmalı. Ama Çalışma bakanımız Sayın Vedat Bilgin’in açıkladığı 274.000 çalışmayan EYT’li için ivedilikle. Onun haricindekiler için devletimizin de yarınlarına zarar vermeyecek şekilde veya en az zararla. Sosyal bir devletiz çok doğru. Ama zor zamanlardan geçiyoruz. Birliğe beraberliğe en çokta kalkınmaya ihtiyacımız var. Avrupa Avrupa diyenler hep bu işin çığırtkanlığını yapıyorlar. Avrupa Birliği (AB) üye devletlerinde en genel emeklilik yaşı 65. İspanya, Almanya ve Fransa emeklilik yaşını 65'ten 67'ye çıkarmak üzereyken, İngiltere ve İrlanda'da hedef 68'e yükseltiliyorken bizde EYT illa ki çıkmalı diyenler kimler? Göz bebeğimiz dediğimiz çocuklarımıza mutlu yarınlar bırakmak için olan verilsin olmayan değil. Güzel yarınlar için yalnızca sosyal yardımlarla geçinenlere, artık iş bulamayanlara EYT çıkarılmalıdır. İşi gücü olanlara emeklilik ise vakti saati gelince.

Sözleşmeliye Kadro, YHS, 3600…

Sözleşmeliye kadro için hükümete çok teşekkür ediyorum. Yardımcı Hizmetler Sınıfı (YHS) ve 3600 ek gösterge eksik oldu, yarım kaldı. YHS’nda çalışan arkadaşlarımız bir an evvel bir defaya mahsus olmak üzere kadroya geçirilmelidir. Malum kamuda bu sınıfta bir alım kalmadı. 3600 ek gösterge alanlara hayırlı olsun. Temennimiz 1 derecenin 4 kademesine gelen tüm memurların ek göstergesi 3600 olmalıdır. 2200 ek göstergeye 600 puan ilave edilerek 2800’e çıkarılmasının pek bir anlamı yoktur.

Onurlu Bir Yaşam; Emeklinin Hakkı…

Onurlu bir yaşam, elbette emeklilerimizin de hakkı. Yıllarca çalışan çabalayıp ömrünün son baharını rahat geçirebilmek adına emekli olan saygıdeğer büyüklerimiz en az asgari ücret karşılığında bir maaşı hak etmiyorlar mı? Elbette hak ediyorlar. Onlara çok şey borçluyuz. Yeni yılda en büyük adımı da onlara bekliyoruz.

Sevgiyle, saygıyla en çokta kalın sağlıcakla…

YAZIYI PAYLAŞ!

Yorumlar / 1

  • YÜKSEL ÖNDER | 10 Ocak 2023 09:08

    Bu yazının altına üstüne fazlaca söz olmaz diye düşünüyorum. Teşekkürler ağam...

YAZARIN SON 5 YAZISI
25Mar

Muhsin Başkan…

29Şub

Ramazan...

26Oca

DEVLET Dersi...

06Kas

Adam Gibi Adam Celal Adan…

26Ekm

Ortadoğu’da Soykırım…