İSMAİL HAKKI DALAK

Farkında mısınız?

İSMAİL HAKKI DALAK

Geçip giden zaman çok şeyleri alıp götürdü bizden, en çokta insanlığı. Eskiden bırakın akrabayı taallukatı, konu komşu metcezirleri olurdu hem de en alasından. Hele bayramlar, düğün dernekler, anlatılmaz yaşanırdı adeta. Asker uğurlamaları ise mahalleye ayrı bir heyecan yaşatırdı “En büyük asker bizim asker” nidalarıyla. Sevinçler de paylaşılırdı, hüzünler de. Varlıkta paylaşılırdı, yoklukta. Ne güzel günlerdi o günler ve de insanlar. En çokta insan ilişkilerinde ki sevgiyi saygıyı çok arıyoruz.

Yapılan iyiliklerin ardından beklenen “Allah razı olsun” kelamıdır sadece. Bir ölünün arkasından hocanın sorusuna hep bir ağızdan “İyi Bilirdik” diye cevap verilirdi tıpkı birbirimizi de iyi bildiğimiz gibi. Sahiciydi söylemlerimiz, öyle âdet yerini bulsun diye değil. Şimdilerde sevgisizlik, saygısızlık en çokta vefasızlık almış başını gidiyor. Herkes herkesi kullandığını sanıyor, bilmiyor ki bir gün bunların karşılığını görecek ama bu dünyada ama ahiret yurdunda. Yıllarca iyilik veya destek gördüklerini harcayanlar, abi dediklerini sırtından vuranlar artık çoktan da fazla. Yüzlerde ki tebessümlerde sahte maalesef.

Dürüst olalım, aynı evde bile yabancı değil miyiz birbirimize. Gavur icadı denen telefonlarla sosyal medya mahkumları değil miyiz? Kim bugün ne yemiş, kim kiminle berabermiş, kim ne paylaşmış veya bugün kaç beğeni almışım diye kontrol etmeler. Bir zamanlar Çanakkale’yi fetih edemeyen gavurların soyu şimdi beyinlerimize kadar tutsak etmişler hepimizi. Onların istedikleri alanda ve sınırlar içinde yaşıyoruz hayatımızı.

Biz hep ben diye diye çevremizde olanların bilmem farkında mıyız? WhatsApp durumlarımızdan ve diğer sosyal medya platformlarından kafamızı kaldırıp ta bakabiliyor muyuz etrafımıza? Çevremizde neler oluyor, doğal afetlerle mücadele eden dünyamızın mutlak sona doğru gittiğinin bilmem farkında mısınız?

Kızıl Çin Devleti ana yurdumuz Doğu Türkistan’da neslimizi asimile etmeye çalışıyor. Kutsal kitabımız Kuranı Kerime karşı yasaklar koyanların yanı sıra, İsveç, Danimarka ve Hollanda gibi ülkeler ise polis nezaretinde yakılmasına müsaade ediyorlar. Tabi AB birbirini tutuyor, bizi tutacak değil ya. Onlar kendilerince doğru olanı yapıyorlar ama saygısızca, peki ya içimizdeki batı sevicilerine ne demeli siz düşünün.

Özellikle sana söylüyorum genç kardeşim sosyal medyayla kafanı bulandırma sakın! Bak, Filistin’de, Kerkük’te, Myanmar’da, Sudan’da, çocuklar ölüyor ya açlıkla ya da kurşunla hem de acımasızca, tıpkı bir zamanlar Srebrenitsa’da olduğu gibi. Katil Devlet İsrail ise bunu hem de dünyanın gözünün içine baka baka yapıyor. AB devletleri Afrika’nın fakir devletlerini sömürmekte ve oralarda içi savaş çıkartmakta sınır tanımıyor. Okyanus ötesinden tüm bu kumpasların kurucusu ve kukla oynatıcısı ABD ise olanı biteni sinsice seyrediyor. Önce savaşları çıkartıyor sonra silahları satıyor. Darbeleri düzenliyor, ülkelerde kaoslar yaratıyor. Hem de seni içindeki vatan hainleriyle vuruyor. Tüm bunlar özellikle Türk ve İslam coğrafyasında oluyor.

Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.  Mustafa Kemal ATATÜRK.

Yorulmayacağız, çok çalışacağız, üreteceğiz. En önemlisi de mutlaka çok okuyacağız. Unutmayın ki sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti değil, Türk İslam Devletleri bizden çok şey bekliyor.

Farkında olun, farkındalıklar yaratın. Benlikten kibirden uzak olun ama vefasızda olmayın.

Kalın sağlıcakla...

Yazarın Diğer Yazıları