Dönmeyi Düşünmediler…
İSMAİL HAKKI DALAK
Henüz çocuktular, belki de hiç çocukluk yaşamadılar. Kimi Sarıkamış’ta, kimi Çanakkale’de, kimi Dumlupınar’da, kimi İzmir’de kısaca yurdun dört bir yerinde “Söz konusu Vatan ise gerisi teferruattır” diyerek anadan, bacıdan, yardan en çokta candan vaz geçtiler. Dönmeyi düşünmeden çekip gittiler. Ruhları şad mekanları cennet olsun inşallah. Allah onlardan ebeden razı olsun.
Onlar dönmeyi düşünmediler. Bizler onları ne kadar düşünüyor ne kadar anlıyoruz. Yıl dönümlerinde sosyal medyalarda paylaşmak onları yad etmek anlamına gelmiyor. Klavyelerde afili cümlelerle bir şeyler yazmak, yıl dönümlerinde hatırlamak güzelde; ya onlara layık olarak bir hayat sürmek nasıl olur diye düşündünüz mü hiç?
Onlar hiçbir şey düşünmediler. Oyun yaşında vatanına göz dikenleri tanıdılar. Onlar sanki büyüyüp te küçüldüler. Ne İngiltere’de hamburger yediler ne Amerika sokaklarında kayboldular ne de vatanı ona buna şikâyet ettiler. Hele vatan hainleriyle iş birliği içine hiç girmediler. Onlar vatan için bir oldular, Pir oldular.
Asla rahat yaşamanın yollarını aramadılar. Makamlarda oturmayı asla düşünmediler. Sırt sırta verdiler, bu toprakları kanlarıyla canlarıyla bize vatan olarak verdiler. Birbirlerine asla yanlış yapmadılar. Onlar çocuktu ama yürekleri kocamandı. Onlar vatana namahremin elini değdirmediler. Onlar hep bir ağızdan, “Vatan sağ olsun, yeter” dediler. Vatanın varlığı için, bayrağın göklerde dalgalanması uğruna, ezan sesi dinmesin diye, her şeyden vazgeçtiler.
Peki ama neden hiç düşündünüz mü?
Düşman dün geçemediği Çanakkale’yi bugün gençlerimizi uyuşturucu ve alkol bağımlılığına sürükleyerek geçmiyor mu?
Ceddimiz düşmanlarla kızlarımız ve erkeklerimiz evlenmeden birlikte yaşasınlar diye mi mücadele etti?
İnsanımız ahlaksız yayınları seyrederek TÜRK örf ve adetlerinden uzaklaşsın ar, namus ayaklar altına alınsın diye mi Seyit Onbaşı yüzlerce kiloluk mermiyi tek başına topa neden yükledi?
Mehmetçik yüz yıl önce cephede neden savaştı? Bugün televizyon programlarında “Bekaret önemli mi? Namus diye bir şey var mı” gibilerinden programlar yapılsın diye mi?
LGBT (açılımını yazmama gerek yok sanırım) adıyla yeni cinsel tercihler bu millete de bulaşsın diye mi can verdiler.
Arsızlığın, hırsızlığın, yolsuzluğun, adam kayırmanın zirve yaptığını yazmaya bile ben utanıyorum. Çalışmadan, üretmeden rahat yaşamanın yollarını arayan bir millet olduğumuzu yazmak bile istemiyorum ama neyse!
Onların vatan için candan yardan anadan babadan vaz geçerken bu toplum menfaat için her şeyden vaz geçer olmuş. Dostluk arkadaşlık pazarlarda satılır olmuş. Küçücük bir menfaat her şeyin önüne geçmiş. Birlik gitmiş benlik gelmiş. Güvenin yerini ihanet almış. Doğruluk dürüstlük velhasıl yalan olmuş.
Dönmeyi düşünmeden gidenler; ya birde dönseler, dönüp te bizi görseler! Düşünmesi bile kötü değil mi?
Asil Türk Milleti! Korkma! Kendine gel! Bu vatan kolay alınmadı. Her bir karışında şehit kanı var. Hepimizin üzerinde Peygamber (SAV) Efendimizin duası var. Sen yeter ki geçmişi bil. Daha doğrusu ceddini bil, kendini bil.
Asil Türk Milleti! Selam, Saygı ve en kalbi dualarımla; kalın Sağlıcakla…