İSMAİL HAKKI DALAK

Bize Neler Oluyor…

İSMAİL HAKKI DALAK

Artık hiçbir şey eskisi değil ne dünya ne de insanlar. Dostluklarda yaşanmışlıklar gibi yalan oldu. Menfaatle başlayıp menfaatle bitiyor artık her şey. Dostluğun yoksunluk ekiyle hemhal olduğu, vefanın sadece bir semt adından öteye gitmediği günleri yaşıyoruz. Gülün dikeni çokta kokusu yok artık, tıpkı muhabbetlerin kalmadığı gibi. Selamlarda platonik bir yaşam sürer hale gelirken, telefon rehberlerine isimler ihtiyaca binaen kaydediliyor. Kimse kimsenin umuru değil, gerçek olanı bulmak çok zor artık. Ellerde ki keser, “hep bana hep bana” diye yontuyor. Sahi bize neler oluyor…

Geçen hafta bile neler oldu neler, bilmem farkında mısınız? Avrupa’nın ne olduğu belirsiz şarkı yarışmasında (ki çok şükür biz yokuz artık) LGBT reklamlarını sanırım izlediniz. Antalya’da bir barda kendilerine trans birey diyenlerin bir barda güzellik yarışması yapıldı. Cinsiyet değiştirip kimliklerinin rengini değiştirenlerden bahsetmek bile istemiyorum. Adı güya özgürlük! Sizin özgürlüğünüz batsın emi! Sultanbeyli’de 13 yaşındaki bir çocuğa 15 kişi tehditle tecavüz ediyor. Sizin boyunuz posunuz devrilsin, sizin bedenleriniz kurda kuşa yem olsun. Sizi savunanlar, bu toplumda sizi adam yerine koyanlar yok olsun. Kazığa oturtmadıkça bitmez bu şerefsiz kanı bozuklar. Sonra bizler de bitmiyor diyoruz, depremler, seller, yangınlar, salgın hastalıklar. Bitmez arkadaş bizler Lut kavmi gibi olmak istedikçe. Sahi bize neler oluyor…

Türk İslam alemi zulüm içerisinde. Suriye ve Irak daha gözümüzün önündeyken, Filistin’de çocuklar can veriyor, Doğu Türkistan’da karındaşlarımız asimilize ediliyor. Kandilde terörist, Gazi Meclis’te uzantısı Demleniyor ve biz hala birlik beraberlik içinde olamıyorsak sorarım size, sahi bize neler oluyor…

Fırsatçıların sınır tanımadığı günlerdeyiz, bilmem farkında mısınız? Marketlerde etiket değişimleri artık günübirliğe döndü. Bir temel hak olan barınma ihtiyacına erişim her geçen gün zorlaşıyor. Maaşlara zam gelmeden fiyatlara zamlar fazlasıyla geliyor. Merhametin yok olduğu, insanlığın kalmadığı günleri yaşıyoruz. Sizler hatırlar mısınız bilmem ama biz varlıkla yokluğu paylaşan bir millettik. Sahi bize neler oluyor…

Liyakatin yerini mülakat aldıysa, ehil yandaş olmadıkça iş bulamıyorsa, fakir fukara sırta yük olarak görünüyorsa, kişi kazancının hepsini kendinin sanıyorsa bela ve musibetler eksik olmaz elbette. Kışın kar yağmıyorsa, yazın güneş kavuruyorsa, toprak sana rızkını vermiyorsa şapkayı önümüze koyup düşünme zamanı gelmişte geçiyor demektir. Her geçen gün dünü, her yeni gelen gideni arattırıyorsa kendimizi gözden geçirmemiz gerekiyor demektir. Sahi bize neler oluyor…

Yazılacakta söylenecekte çok söz var aslında. Kısaca söylemek gerekirse, Peygamber Efendimizin (SAV) yolunda kıyamete kadar değişmeyecek olan kitabımız Kuran’ın nurunda, Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmemiz gerekiyor. Yaratılış gayemizi unutmamamız lazım. Özgürlük arayana da hak hukuk arayana da İslam yeter. Gayrısından Yüce Allah hepimizi ıslah eylesin.

Biran önce aslımıza dönebilmemiz duasıyla...

Yazarın Diğer Yazıları