Sevgili dostlar,
Birkaç gün önce gördüğüm rüyada bana bu sefer ki yazında ‘’anlaşmalı boşanmalar’’ konusunu ele almam hususunda bir konu başlığı verildi. Kim söyledi ve niçin söyledi inanın hatırlamıyorum.
Hatırlarsanız eskiden bir boşanma davası en az üç yıl sürerdi. Günümüzde ise çiftler el ele tutuşup, mahkeme salonuna giderek ‘’biz boşanmak istiyoruz, anlaşamıyoruz.’’ dediklerinde hâkim bakıyor ki yapılabilecek pek de bir şey kalmamış, tarafların karşılıklı isteği de var olduğu için boşuyor. Bunun adı da ‘’medeni boşanma’’ oluyor.
Peki, çiftler neden boşanırlar? Çiftlerin boşanma sebeplerini üç ana başlıkta toplayabiliriz. Birincisi: Anlaşamadıkları için, ya da çiftlerden birinin affedilemeyecek bir hatası sebebi gerekçe gösterilerek gerçekten boşananlar. İkincisi: Yurtdışına gideceğim, yabancı uyruklu biriyle formaliteden evleneceğim. Yurtdışında işçi olacağım, oturum aldıktan, sonra da yabancı uyruklu eşimden boşanarak eski eşimle yeniden evlenirim düşüncesiyle anlaşmalı boşananlar. Üçüncüsü ise: Ölen anne ya da babanın sigortasından Sosyal Güvenlik Kuruluşlarından gelir ve aylık alırım düşüncesiyle halen aynı evi paylaşıp anlaşmalı boşananlar.
Bunlardan birincisi gerçekten boşananlar ki onlara elbette sözüm yok. Evlilik nasıl bir hak ise ayrılığın da bir hak olduğunu düşünüyorum. Çiftler anlaşamıyorsa ayrılmalarında mani bir hal bulunmamaktadır. Atalarımız boşuna söylememiş. ‘’Ölüm hak, verese helal .’’ diye!...
İkinci hususta bahsettiğim yurtdışında işçi olacağım gerekçesiyle eşinden anlaşmalı boşanarak, yurtdışına gidenlerin bazılarının ülkemizdeki eşlerinin ‘’Dön gel Mehmet’im. Soğan ekmek yiyelim. Altı aylık Ahmet’in baba der oldu.’’ diye, türküler yakıp ağlaştıklarını hep birlikte gördük. Bazıları ise yabancı sarı kızları görünce eski eşlerini unutuverdiler. Bazıları ise anlaşmalı boşanıp, yabancı uyruklu kişilerle evlenenlerin yurtdışına gidemediği gibi yabancı uyruklu eşinden boşanamayanları da hep birlikte görmekteyiz. Sizlerin de çevrenizde bu şekilde mağdur olanlar mutlaka bulunmaktadır.
Gelelim üçüncü hususa ki, asla kabul edilemez. Sosyal Güvenlik Kuruluşlarından anne veya babanın sigortasından aylık-gelir alırım düşüncesiyle anlaşmalı boşananlar… Bunlar ihbar veyahut şikâyet sonucu Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim elemanlarınca tutulan rapor sonucu tespiti halinde gelir ve aylıklarının kesildiği, almış oldukları gelir ve aylıklarının kanuni faizi ile birlikte tahsil edildiğini, bazılarının ocaklarına incir ağacı dikildiğini pek çoğunuz bilmektesiniz.
Şu yalan dünyada üç kuruş fazla para alayım derken tüyü bitmedik yetimin hakkını yemek sizce uygun bir davranış mı? Bana sorarsanız çok yanlış bir davranış olduğuna inanıyorum. Bunları sahtekârlıkla, dolandırıcılıkla yargılamak gerekir. Sosyal Güvenlik Kurumu ödediği aylık gelir ve sağlık giderlerini yasal faizleriyle alıyor. Bence bunlara caydırıcı cezalar getirilmeli.
Be hey gafiller, mezarında yatan ana babanızı rahat bırakın. Sizi dünyaya getiren insanları yattıkları yerde zulüm etmeyin. Be hey vicdansızlar, yetimin öksüzün, garip gurabanın malını yemeye utanmıyor musunuz?
Buradan toplumumuza seslenmek istiyorum, Devletin malını deniz sayan bu yüzsüzleri Sosyal Güvenlik Kurumunun ALO 170 ihbar hattını arayarak bildirelim. Bunları deşifre edelim. Vatandaşlık görevimizi yapalım.
Esen ve Sağlıcakla kalın.
