Gerçek Düşman, Sistem! - HAMZA ATLI

Gerçek Düşman, Sistem!


Ya da sistemler....

Dünyayı dizayn eden küresel güçler.

Bazen, hatta genelde eleştirilerimiz kısır döngüye giriyor.

Hep kişiselleştirip, kişiler üzerinden davamızı küçültüyoruz.

Muhataplarımıza izah etmekte güçlük çekiyoruz.

Mesele parti veya liderler değil.

Mesele sistem ve işleyişler.

Biri elinde rakı şişesi ile kemalistir.

Diğeri seccadesi hatta takkesi ile...

İkisi de aynı çarkın dişlisidir dedikçe anlamamak için elinden geleni yapıyor insanlar.

Yahu düşman elinde bazen Kuranla bizi aldatan, bazen şarapla poz verenlerdir.

Kılık değişir, kişiler yine aynı kişilerdir.

Batıl veya batı 'okey' demedikçe bizim gibi 3. dünya ülkelerinde yaprak oynamaz!

İleri karakoldan öte neyiz?

Sokak jargonuyla yazayım!

Aha size Filistin örneği!

Şu hikâyeyi iyi okuyun!

Hindistan’da filler evcilleştirilip insan ihtiyacına göre kullanılırdı. Filleri evcilleştirmek için kullanılan yöntem ise çok ilginçti. Ormanda filin içine düşebilecek kadar geniş bir çukur kazılır ve üzeri de etraftaki dallar ile kapatılırdı.

Yavru fil gelip dallara basınca ise çukura düşerdi.

Fil çukurdan çıkmak için çaba harcar ama başaramaz, hali kalmaz, orda mahsur kaldığını düşünür, hayatı için kendisini müthiş bir endişe kaplar, çaresiz bir biçimde kurtuluş yolu ya da ölümü beklerdi.

Fil avcıları ise her yerini tamamen kapatan simsiyah elbiseler giyip, ellerindeki sopalarla fili yaralar içinde bırakacak şekilde döverlerdi.

Birkaç saat içinde fil, yediği sopa ve yaralarının verdiği acıdan ve tabi çukurdan çıkamamasından dolayı yaşadığı korkuyla hayatında görmediği ruhi çöküntü ile bunalım yaşardı.

Sonra tümüyle siyah giyinen avcılar bir ağacın arkasında elbiselerini tamamen değiştirip bu sefer ise beyaz elbiselerle çeşitli meyve ve yiyeceklerle dolu sepetleriyle gelirlerdi.

File merhametle yaklaşır, yaralarına pansuman yapar, okşayıp sever, besler ve onu düştüğü bu çukurdan çıkarırlardı.

Fil, bu kurtarıcıların kendisine gösterdikleri karşılıksız ilgi ve sevgiden dolayı çok minnettar kalır ve o andan sonra ömür boyu o insanların gönüllü kölesi olur, sözlerinden çıkmaz ve her istediklerini yapardı.

O insanların az önce kendisini bunalıma sürükleyecek kadar döven ve çukurdan çıkarmayan siyah giysili adamlar olabileceğini hiç düşünmezdi...

Demem o ki dostlar, biz o hikâyedeki filiz!

Sistem ise kılıklarını değiştirip karşımıza çıkan ceberrut kişilikler.

Kimi zaman gülümser, kimi zaman döverler!

Boşuna kendinizi kandırmayın!

Siz bu düzen için değersiz bir metasınız!

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
19Tem

Batıl Her Düzen Darbecidir!

16Tem

Bu Olmadı Sami Başkan!

12Tem

HEYAT PAHALIĞİ!

06Tem

EŞKİYASI BİLE KALİTE!

25Haz

Eğitim Niçin Var (1)