FERAH USLU

İnsanlarda Yörünge Olmazsa Olmaz

FERAH USLU

Kainatta her şeyin bir yörüngesi , enerjisi vardır . Ekme, biçme ve etme ,bulma dünyası bulunmaktadır.Tüm kavgalarımıza, kırgınlıklarımıza, kin ve nefret duygularımızı sessizliğe terk edip önümüze bakarak yol almalıyız.

Gönülden verdiğimiz her sadakanın, ufacık bir tebessümün, uzattığımız yardım elinin, aldığımız hayır dua’ların,ettiğimiz her ah’ın ve saymakla bitmeyen olumlu , olumsuz  yansımanın bir dönüş yolu vardır.

Kalbimizden,  ruhumuzdan, dilimizden, zihnimizden geçen  ağzımızdan çıkan her cümleler  döner dolaşır yine bize geri döner. Bunca yaşanan sıkıntılar içinde   sabır ve suskunluk diye bir şey var ki ;  eksiklik olarak gördüğümüz erdemlik olduğunu unuttuğumuz. Oysa ki sabretmek boyun eğmek değil ,sessizce her zorluğa karşı mücadele etmektir. Şimdilerde zararın neresinden dönersek kardır  düşüncesin deyiz.

Teknoloji çağının kangreni olan ‘’kul hakkı’’ ise insanlar eline, diline , nefsine , merhamet duygusuna sadık kalarak sabır ve sessizliğini korumalı. Bizleri yoğurup işleyen, keskin saplantılarımızı törpüleyen sessizliğimizin yol arkadaşı sabırdır.

Bir başkaları için  katlederek yok olmasına neden olduğumuz sabır gün gelir bizim için ne kadar gerekli olduğunu anlarız. Bizim için gerekli koruma kalkanı olduğunu biliyor musunuz ? Bir anlık hiç sebep yok iken  tek haklı kendiymiş gibi ortalığı kasıp kavuran, fırtınalar estiren can alan insanoğlu gün gelir mağdur olacağını  bilemez ki.

Kaybediyoruz  birer birer nazik dallarımızı. Vakti saati gelince dört mevsimi bahara  açılan kapılar, bereketli  akarsulardan beslenen doğanın yeşile bürünmesi, meyvelerin  her haliyle  can bulan ruhumuz.İnsanlığın kibir zehirlenmesi yaşamasıyla bakmıyor, görmüyor, dinlemiyor ve anlamıyoruz, sevmiyor ve saymıyoruz kendimizden başka bencilleşmişiz.

Tek ben, sadece ben bencilik kafası almış başını gidiyor. İşimizde bile zamanım dolsun kimseye yararımda , faydamda olmasın kafasında. Bunlarla birlikte herkes çuvaldızla gezerken , iğneyi ufacık  kendine batırmak hiç akıllarına gelmiyor. Kendi yaptıklarına gülmeyi, yapılan eleştirilere karşı tahammül göstermeler, hoşgörü ve tevazu genlerini kaybetmiş insanlık. Şifa kaynağı meyvesini kaybeden insan nesli ilham perilerini de  kaybetmiş. Kaybolmuş umurlarında bile değil.Bugün var yarın muamma kazanmaların derdinde.

Her geçen gün kaybedilen  insan duruşu adına gerektiği gibi elimizden geldiğince çaba sarf edemiyoruz.Ancak insanlık adına iyiye gitmediğimiz net olarak ortada.Bazen öyle yoruluyoruz ki boşa kürek sallamaktan desem de vaz geçemiyorum bu gayretimden.Çünkü vicdanım kabul etmiyor bazı şeyleri.

Yazarın Diğer Yazıları