Bizim duygularımızın dizginini elden bırakmamak gerekir, bizde sevinç, keder, üzüntü, his gibi duygular olduğu gibi birde öfke, hırs, aşırılık gibi duygularımız vardır.
Neden duygularımız?
Çünkü bugün yaşadığımız hayata baktığımız zaman kimimiz memur, kimimiz, esnaf, kimimiz çiftçi, işçi, v.s
Yaratan dünyayı yaratırken bir evrene göre, bir düzene göre yaratmış, nasıl ki toprak su olmayınca hiç verimli olmaz ya; insanlarda böyle kimi zengin, kimi fakir ama hepimiz muhakkakı aynı evrede ve aynı et ve kemikten yaratıldık,
İnsan incelendiğinde en önemi unsurun duygu, hisler ve yaradılışı gayesi nedir ?
buna bakmakta fayda var, Adem a.s ve Havva anamızdan günümüze kadar nice kavimler gelmiş, geçmiş.
Kimi kavimler yaradılışlarının gayesini unutmuş helak olmuş kimi kavimler yaratanın gönderdiği elçilere inanmış hem bu dünyasını hemde ahretini kurtarmıştır.
Buradan yola çıkarak içimizdeki bazı duygularımızı dindiremezsek maalesef bizimde sonumuzun pek hayra ulaşacağını düşünemiyorum, o nedenle hırs, en büyük bizi etkileyecek bir duygudur.
Ben burada bir konuya değinmek istiyorum Sabır;
Bakara Suresi, 153. ayet: Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir.
Ayeti kerimesi bize her şeyi anlatıyor.
Bizler Allahın kelamını ve peygamber (s.a.v) efendimizin hadislerin çokça okuyup ders almamız bizim hayrımıza olacaktır.
Demiri pas, insanı hırs kemirir. Az tamah, çok ziyan getirir.
Atalarımızın zamanında görerek yaşadığı ve dediği çok sözler vardır.
Hırs insanı hayattaki yapacağı iyi ve güzel her şeyi alır götürür.
Günümüzde kardeşin, kardeşle konuşmaması, akrabaların birbirine yardım etmemesi, daha kötüsü iftiranın bol olduğu insanların bir birini istemediği bir toplumla karşı karşıyayız.
Maalesef cahilliğin ilmi olmaz, insanın ilmi dengedir. Dengeyi kaybetmemek lazım
Nasıl ki biz başkalarına nasıl bakıyorsak yaradan da bize aynen öyle bakıyor.
Acilen kendimize gelip bir düzen kurmalıyız dengeyi öncelikle kendimiz tutmalıyız.
Peygamber efendimiz (S.A.V) in hayatı bizim için bir mirasdır.
Sahabelerden bize nakledilenlerle yaşamalıyız ve hırsımıza yenilen değil sabrımızla hareket eden olalım.
Hayat dediğin nedir ? bir varmış, bir yokmuş insan olarak vazifelerimiz vardır bunları yapalım doğru dan asla ve asla taviz vermeyelim yanlışı da muhakkak uyaralım ancak bu şekilde duygularımızla yanlışa değil de doğruya daha çok ulaşırız .
İnsanlar, başlangıçta aynı dine inanan tek bir ümmetti. Sonra kimi iman kimi inkâr ederek anlaşmazlığa düştüler de Allah onlara, müjdeleyici ve uyarıcı peygamberler gönderdi. Anlaşmazlığa düştükleri konularda insanlar arasında hakem olması için o peygamberlere dinî gerçekleri içeren kitaplar indirdi. Ancak Ehl-i kitap, kendilerine apaçık gerçekler geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden o gerçek hakkında anlaşmazlığa düştüler. Sonra Allah, kendi iradesiyle, onların anlaşmazlığa düştükleri konuda, iman edenlere doğru yolu gösterdi. Allah, dilediği kimseyi dosdoğru yola eriştirir. Bakara:213 ayeti kerime
Ayeti kerime bize her şeyi anlatıyor ve selam
