ZEKİ DAĞ

Zaman Güçlü Olma Zamanı…

ZEKİ DAĞ

Güçlü ol ama kaba değil…
Nazik ol ama zayıf değil…
Mütevazı ol ama ürkek değil…
Gururlu ol ama kibirli değil güzel dostlar…

Beni kimse anlamaz sanırım. Zaten ben de kendimi anlatamıyorum. Öyle şeyler biliyorum ki; kim, ne, nasıl biri… Bırakın ne yaptıklarını; zaten yaptıkları, sonunda kendilerine dönüyor.

Güçlü görünmüyorum belki ama bir gün bu dünyayı habersizce terk edersem, bilin ki çok kırgınım. Güzel insanların ardından dedikodu edenler için de sadece "Vay halinize!" derim.

Ben senin olmadığın her yerde kimsesizim. Herkesin olsa da, sensizliğimde garip bir yetimim. Yazık ettim gençliğime… Kanı beş kuruş etmeyenlere yol gösterdim…

Gönlü güzel insanların gönlünde olmak güzeldir.
Kucak dolusu selam olsun gönlü güzel dostlara…
Dostlarını satmayanlara, dostlarına sahip çıkanlara…

Hüzün ağır gelir yüreğe, ama en güzel dualar da hüzünle edilir. Bazı insanların gerçek yüzü, küçük bir tartışmayla ortaya çıkar.

Dönüp bir bakın etrafınıza…
Batı’ya özene özene özümüzü kaybettik.
Oysa biz, Batı’nın hayranlıkla izlediği, gıpta ettiği bir medeniyettik.
Etrafınızda bir zamanlar kimler vardı, şimdi kimler kaldı bir bakın.
Hem dostlarınıza, hem kendinize yazık ettiniz. Geç oldu… Ne diyelim?

Yürekten sevdiğiniz dostlara sıkı sıkı sarılın, sahip çıkın.
Gönülden sevdiğiniz dostlar, sizi satmaz.
Her yerde arkanızda durur.
Yüreklerinizi birbirine sımsıkı bağlayın, yarın geç olmadan…

Kimine mi üzülelim?
En yakının dediğiniz insanlar kaypak çıkınca işler değişiyor…
Hayat çok kısa…
Bugün varız, yarın yokuz.

Burada verdiğimiz hesaplar geçicidir. Asıl hesap, öteki tarafta verilir.
Her şey, zannettiğiniz gibi değildir.
Biraz okuyun… Neyin ne olduğunu anlarsınız.
Hayat, sizi güldüren ve sevildiğinizi hissettiren insanlar için güzeldir.

Dost dedik, kelek çıktılar…
Yoldaş dedik, sırtımızdan vurdular…
Abi-kardeş dedik, çürük çıktılar…
Herkes, herkesi iyi tanır aslında…

Kimi parmağını küçük keser, "Canım acıyor" der…
Kimi yüreği paramparça olur, "İyiyim" der…
Güzel olan; güzel dostlara selam olsun…

İnsan, dünya gibidir…
İçinde yüzlerce fırtına kopar ama herkes sadece kendi yaşadığını bilir.
Bu yüzden kimse kimseyi yargılamasın.
Herkesin yükü kendine ağırdır…
Yazık etmeyin bu güzel ülkeye…
Ne günlere kaldık kıymetli okuyucular…
Kimi çalıyor, kimi örtbas ediyor…
Bu nasıl bir ahlaksızlık?
Bir Türk vatandaşı olarak, bunları görünce utanıyorum.
Peki ya siz, neden utanmıyorsunuz?

Yolsuzluk varsa bırakın mahkemeler karar versin.
Eğer mahkemelerin kararlarını beğenmiyorsanız, takdir yine sizindir.
Ama hangi siyasi parti olursa olsun, mahkeme kararlarına saygı göstermek zorundasınız.
Her siyasi partinin hukukçuları vardır ve gereken açıklamaları yapabilirler.

Son günlerde emniyet güçlerimize yapılan saldırıları şiddetle kınıyorum.
Bazı haddini aşanlar, polisimize hakaret ediyor.
Güvenliğimizi sağlayanlara bu hakaret reva mıdır?

Kendi maaşının hesabını yapmayanlar, şimdi çıkıp polisimize hakaret ediyor.
Bu kabul edilemez!

Hep birlikte bu güzel ülkeye sahip çıkmalıyız.
Bu ülke hepimizindir.
Yolsuzluk ve usulsüzlüklerle mücadeleyi elbette destekleyelim ama bu ülkenin polisi, askeri, yargısı bizimdir.

Polise yapılan her saldırı, aslında hepimize yapılmış bir saldırıdır.

İçişleri Bakanlığı mutlaka polislerimizi koruyacak yasal düzenlemeleri yapmalıdır.
Kim olursa olsun, polisimize hakaret edemez.
Bu kişiler gereken cezayı almalıdır.

Polisimize edilen çirkin sözleri aynen iade ediyoruz.
Unutmayalım; bu polisler de birilerinin evladıdır.
Hakaret kimsenin hakkı değildir.
Türk polisinin ve devletimizin yanındayız.

Yazarın Diğer Yazıları