Hani derler ya güzel dostlar, “Yüzün hep gülsün güzel dostum.” Biz de deriz ki; güzel dostlarımızın yüzü hep gülsün ki, bir gün bizim de yüzümüz gülsün. Çünkü güzel olan her şey, güzel dostlarla daha da güzelleşir.
Bazen diyoruz ki; “Hiç kimseye kırgın değiliz, kimseye küs değiliz.” Ama sonra dönüp bakıyoruz; hayatımızdan çıkmasını istediğimiz bazı insanlar var. Onlar ki dost gibi görünüp, sahte gülüşlerin ardına saklananlar… Biz artık yanımızda onları değil, gerçek dostları görmek istiyoruz.
Unutmayın ki bir gün hepimiz bu dünyadan göçüp gideceğiz. Hepimiz bir yolcuyuz ve bu yolculuğun kıymetini, sadece gerçekten yüreği temiz olanlar bilir. Dedikoducular, yalancılar bunu anlayamaz. Onlar hayatın geçiciliğini düşünmez bile… Oysa biz biliriz: Geriye dönüş yoktur. Bir gün “eyvah” dediğinizde iş işten geçmiş olur.
Bu yalan dünya; kimine gülistan, kimine kahırdır. Gecesi ağır, gündüzü sağırdır. Cahil olan ne anlasın bundan? Dedikoducular ne bilsin? O yüzden hep diyelim ki: Hayırlısı... İyi olan her şey her zaman güzeldir. Kötü olan da zaten kötüdür. İyilerle yaşa ki, sen de onlardan olasın. Kötülerden uzak dur ki, şerlerinden kurtulasın. Rabbim bizleri kötülüklerden uzak eylesin, inşallah.
İçinden gelmeyen bir şeyi hiç kimseye anlatma. Bildiğin her şeyi de, “dost” dediğin herkese anlatma. Güzel dostlar hariç... Çünkü anlatırsın, gün gelir seni satarlar. Dost bildiklerin bazen, en büyük ihaneti yapar. O yüzden dikkatli ol, kıymetli olan gerçek dostlarının yanında ol. Allah onların yolunu da, senin yolunu da açık eylesin.
Kalbin bir şeyden rahatsızsa, mutlaka bir bildiği vardır. Kalbindeki huzuru bozan ne varsa, ondan vazgeç. Allah yolundan ayrılma, sahte dostlarını geride bırak. Gerçek dostlarınla yola devam et. Çünkü sahte dostlar seni sadece yalnız bırakmakla kalmaz, seni ve değerlerini de satar. Herkesi kendin gibi sanma. Yoksa hem kendine, hem gerçek dostlarına yazık edersin.
Ben hayatım boyunca ne kimseye baş eğmedim, ne de bir başkasına haksızlık ettim. Ama insanlara fazla güvendim. En çok da bundan kaybettim. Varsın, biz bu dünyada kaybedelim… Yeter ki öbür tarafta kazanalım. Allah en hayırlısını versin. Hz. Ali (r.a.) ne güzel söylemiş: “Niyeti kötü olanın attığı ok, bir gün mutlaka kendine döner.” O yüzden dürüst ol, dostlarını satma. Arkasından konuşma, dedikodu etme. Etrafına iyi bak; kim nerede durmuş, gör.
Derler ya; “Zarardan dönmek kârdır.” Artık zararına ziyan olma devri geçti. Herkes, kim için kimden vazgeçtiyse, onunla mutlu olsun. Selamını esirgeyenin selamına ihtiyacımız yok bizim. Gerçek dostlarımızın selamı yeter de artar da. Yalancıların, dolandırıcıların, dedikoducuların ne selamına ne de dostluğuna ihtiyacımız yoktur.
Bir gün bu ellerden gidersek, vay halinize deriz… Çünkü öyle yüzsüz insanlar var ki, gözünüzün içine baka baka yalan söylerler. Her tarafından sahtecilik akar bu mahlûkatların. Ey güzel dostlarım, dikkat edin. Sizi üzen, sizi yoran, yüzünüze gülüp arkanızdan konuşan insanlara bir şans daha vermeyin. Onları anlamaya çalışmayın artık. Sebebi belli: Çıkar!
Gerçek dostluk çıkarla ölçülmez. Gerçek dost; darda da, yoklukta da yanınızdadır. Allah hepimize, gerçek dostlarla birlikte olmayı nasip etsin.
