ZEKİ DAĞ

Telaşe Gerek Yoktur

ZEKİ DAĞ

Söylenmesi gereken çok şey birikti içimizde… Ama içimizde kalan dile gelmiyor; dile geleni ise hiçbir cümle almıyor. Şair der ki: “Bura dünya; kırık doğru adımla çıkılan merdivenlerden, bir yanlış adımla düşülür.”
O yüzden bastığın yere, çıktığın basamağa, aldığın nefese, verdiğin değere dikkat et.

Gezdiğin yerleri, yaşadığın anıları, güzel dostlarını asla unutma. Ve unutma: Telaşe gerek yoktur ey cahiller!

Kader, acele edenin değil; sabredenin yanındadır. Bak, sen de benim gibi yorulmuşsun. Kaderinde ne varsa, er ya da geç göreceksin.

Ben yağmuruna dönüşen bir bulut gibiyim… Ne ağlarım, ne gülerim. İnsanlar değişiyor; kime, kimlere inanayım? Ne gülebildim bu yalan dünyada, ne de tam anlamıyla yaşayabildim. Herkes “kader” diyor ama herkesin kaderinde ne yazıldıysa, o mutlaka yaşanacaktır. Güvenilecek dost kalmadı; kime güvenesin ki? Herkes bir yol tutmuş gidiyor. Öyle cahiller var ki, gittikleri yolun doğru olduğunu sanıyorlar. Hani derler ya: “Körler ve sağırlar birbirini bulmuş.”

Birini üşümesin diye örtüyle sararsın; sonra bir gün çenesini toprakla örttüğünde anlarsın bu fâni dünyanın değerini. Ama cahiller, yalancılar, dedikoducular bunu hiç anlayamaz.

İyi niyetini göster, merhametini göster; ama yarına sakla. Cahillere, yalancılara, dedikoduculara dikkat et. Sahte dostlara güvenme. İyi ol; her zaman iyi ol.
Çünkü iyi olan insanın ayıbı olmaz. İyi ol ki, iyi dostların olsun. İyi olmazsan, sahte dostlar etrafını sarar. O zaman “eyvah” demek geç olur.

Dost bildiğin insanlar yalancı, dedikoducu ya da cahilse, vay haline! Çünkü güzel dostların bile seni onlar gibi zanneder. Biz erken yaşta her şeyi gördük; o yüzden doğru yolda yürüyoruz. Şimdi yeni, güzel dostlarımızla birlikte ilerliyoruz.

Unutma: Susmak melek sırrıdır. Kalbe sabır inerse, dile sükût düşer. Allah bizi doğru yoldan ayırmasın…

Kalite ve huzur arıyorsan, nefsiyle değil; teslimiyetinle yürü. Çünkü her boşluk, okuduğunu hatırlaman için bir çağrıdır. Düşün, özüne dön güzel dostum.
Ama bil ki, her insan bu sözleri anlayamaz. Cahiller, yalancılar, dedikoducular hiç anlayamaz.

Kafanı kaldırdığında güzel dostlarını bulursun. Zaman geçtikçe her şeyi anlarsın demişlerdi. Gerçekten de zaman geldi, geçti; kimin ne mal olduğunu, karakterlerin kimliğini gördük ve görüyoruz. Her gördüğünü kendin gibi sanma…

Ne kadar üzülürsen üzül, şu sözü asla unutma:
Kalbi güzel olanın yolu daima güzeldir, açıktır.

Eğer bir insanın içinde şeytanlık varsa, yapacak bir şey yoktur. Eğer bir insan her yolu mubah sayıyorsa, yine yapılacak bir şey yoktur.
Dost dediğin insan yüzüne karşı “seni seviyorum” diyorsa, hemen inanma. Bu tür insanlar dost değil, gizli düşmandır.

Bu insanlar seni kendileri gibi sanırlar. Çıkarları için her yalanı söylerler. Güzel insanları bulunca dine, imana başlarlar. Oysa ne dini bilirler, ne Allah yolunu... Yine de güzel insanlara din dersi vermeye kalkarlar.
Söyledikleri yalanlardan bile utanmazlar. İnsanların gözünün içine baka baka yalan söyleyen mahlûklardır. Bu tür mahlûklardan uzak durmalısın.

Şu fâni dünyaya ne kırmaya geldik, ne kırılmaya…
Sevdiklerinizin kıymetini bilin. Rabbim kimseyi sevdikleriyle imtihan etmesin.
Amin, amin, amin…
 

Yazarın Diğer Yazıları