ZEKİ DAĞ

Şeytan Tüylülere Dikkat Etmek Gerekir

ZEKİ DAĞ

Hayat garip; öyle insanlar var ki bir dakikada aklınızı çeler, kalbinizi kandırır. Sonra dönüp bir bakarsınız, geride kalmışsınız. Meğer o “şeytan tüyü” dedikleri, sadece cazibe değilmiş; yeri geldi mi hileyle, yalanla, manipülasyonla da kuşanabiliyormuş.

Gerçek şeytan zaten belli; ama ya insan kılığında gezen “şeytan tüylülere” ne demeli? Bunlar, sizi bir anlık kandırmakla kalmaz, değerlerinizi, zamanınızı, umutlarınızı da sizden çalar. Bu yüzden dikkatli olmak gerek.

İnsanlarla uğraşmak, hele de değmeyenlerle zaman harcamak kişiyi yıpratır. Kişiyle uğraşan rezil olur, işine odaklanan iz bırakır. Kendi işine emek veren, Allah yolunda çalışıp helali arayan yücelir. Unutmayalım ki boş işlerle uğraşan, sonunda hüsrana uğrar.

Dünya kalbi yorduğunda, kalp duaya sığınır. Çünkü dua, kalbin konuştuğu, ruhun dinlediği yerdir. Orada ne sitem vardır ne kibir; yalnızca Rabbin huzurunda sessiz bir teslimiyet vardır. Kalbi susanların duası sessizdir ama derindir.

Hayatta duruş önemlidir. Asil insan idare eder; aciz insan şikâyet eder. Basit insan iftira eder; dürüst insan sabreder. Sabır, herkes için çok kıymetlidir. “Sabreden muradına erer” derler. Doğrudur. Bugün sabrederiz, yarın kimin ne olduğunu hep birlikte görürüz.

Şair demiş ya: “Bu gün de geldi geçti, ne anladınız ki?”
Biz çok şey anladık, çok şeye şahit olduk. Günler geçiyor. Kimi gidenin yolunu gözler, kimi geleceği bekler. Kimisi de imkânsızı… Ama ne giden döndü, ne gelecek olan geldi. İmkânsız ise zaten hayaldi, kayboldu gitti. Kendilerine yazık ettiler.

Bazen susmak yenilmek değildir. Bazen kalbin secdesidir. Unutmayın; bazı dualar bir vedada saklıdır, bazı cevaplar ise sadece suskunlukta doğar. İnsan sustukça olgunlaşır.

Yıllarca çalışırsınız, yorulursunuz. Elinizde kalan sadece gönlünüzde bir yorgunluk, dilinizde suskunluk, saçınızda birkaç ak tel olur. Ama önemli olan dostların kalbini kırmamaktır. Güzel dostlara selam olsun…

Acele etme ey gönül… Dünya tarladır, ahiret ise ekin yeri. Ne mazlumun ahı yerde kalır ne de zalimin zulmü. Sadece sabretmek yeterlidir.

Ve Türk polisi…
Dilinde vatan, kulağında ezan, yüreğinde iman taşıyan bu milletin çocuklarıdır onlar. Onlara düşman olanlar bilsin ki; eğer başka bir ülkede olsalar, tek kurşunla etkisiz hâle getirilirlerdi. Oysa burada nefret ettikleri polis, zora düştüklerinde ilk aradıklarıdır.

Türk polisin üstüne araç sürenler, yazıklar olsun size ve sizlere, üstlerine sürdüğünüz araçlılarla kendinizi kahraman sandınız, bence kalkerinizi ortaya koydunuz ve dünyaya rezil oldunuz, zorda ve dar da kaldığından ilk sana sahip çıkacak Türk Polisidir ey cahiller, ey hayanlar. Türk polisimize hep birlikte sahip çıkmalıyız. Onlar, görevlerini şerefiyle yapan kahramanlardır.

Ve son olarak:
İhtiyacını yüzsüzlerin kapısına götürme. Onlardan alacağın, izzetinden daha kıymetli değildir. (Hz. Ali)

Kimse kimseyi yormasın artık. Herkesin yükü ağır. Güzel olan her şey güzel kalmalı. Güzel dostlarımıza selam olsun…

Yazarın Diğer Yazıları