Samimiyet, insan ruhunun en saf, en temiz hâlidir. Ancak ne yazık ki her samimiyetin karşılığı da aynı içtenlikle verilmiyor. Bu yüzden diyoruz ki, güzel dostlarımız; samimiyete bu kadar kolay itibar etmeyin. Zira çoğu insan, menfaati kadar yanınızda olur.
Hayat, bazılarına geç öğretir gerçekleri. Sonradan öğrenir insan... Anlar ki, hiçbir şeye kaldığı yerden devam edilemiyor. Çünkü bazı şeyler kaldığı yerde değil, bittiği yerde kalıyor.
Bazen insanlar, yalnız kalmak için büyük çabalar sarf ederler. Neden mi? Çünkü yalanlardan, dolanlardan, iftiralardan ve gözünün içine baka baka yalan söyleyenlerden usanmışlardır. Der ki: "Ben tek başıma kalayım, hiç olmazsa bunları duymayayım."
Aşık diyor ki:
"Niyeti kötü olanın huzur içinde olduğunu görmedim."
Elbette göremezsiniz! Çünkü her tarafınızdan yalan ve dolan dökülüyor.
"Üslubu kötü olanın seveni olmaz."
Zaten üslubu bozuk olan, etrafına da kötülük saçar. Herkesin kalbi kendi aynasıdır, öyle olmalıdır.
Güzel sözler her zaman güzeldir, güzel dostlarımız. Hayallerimden bir uçurtma yaptım; onu da ipinden ettiler. Elbet bir gün gelecek, o ipi kesenlerin de ipi kesilecektir. Bir yudum su gibi özledik bazı güzel dostlarımızı. Ama ne yazık ki, şeytan tüylü bazı insanların yüzünden göremiyoruz artık o kıymetli dostlarımızı...
Ben kalabalıklarda değil, hatırı sayılır birkaç insanın yanında huzur buldum. Herkesle bir araya gelmeyi değil, sağlam dostlarla oturmayı tercih ettim. Az, çoktan her zaman iyidir.
Dua ederiz: Allah, güzel dostlarımızın noksanlığını vermesin. Allah, bizi sahte dostlardan uzak tutsun.
Emeklerimiz ziyan oldu. Neden mi? Çünkü karşılık beklemeden verdiğimiz değeri, başkaları ego tatmini için kullandı. Ama biz Allah için yaptık, insanlar için değil. O yüzden diyoruz ki: Sadakam olsun! Ama yanlış anlamayın, helalleşmek yok. Güzel dostlarımıza selam olsun…
Önceliğim olmadıklarım, öncelik verdiklerime kaldı. Çünkü hiçbir fedakârlığımın kıymeti olmadığını anladım. Yok, sayıldığım hayatlardan çekildim. Körler, sağırlar birbirini ağırlar; varsın kahvaltılı, dedikodulu toplantılarına devam etsinler. Ama benden uzak dursun bu cahiller!
Bazen içimde bir ses şöyle der:
“Bak gördün mü? Sen kıymadın, ama insanlar sana nasıl kıydı...”
İçimizde kötülük hiç olmadı, olmamalı da... Biz Allah yolundan hiç ayrılmadık, ayrılmayacağız da. Onların yolu başka, bizim yolumuz başka. Zaten herkes biliyor, neredeyse rezil olmamış kimse bırakmadılar bu cahiller.
Unutmayın ey cahiller! Hikâyenin sonunda hepiniz bir avuç toprak olacaksınız. Vay halinize! Yalancılar, dedikoducular... Karakteri sıfır çekenler... Vay sizin halinize!
Dini kullanarak, güzel insanlara yalan söyleyenler… Bu dünyada belki yürürsünüz ama hakikat karşısında asla!