ZEKİ DAĞ

Sabır Et Dostum, Sabır…

ZEKİ DAĞ

Burası dünya… Seni kıranlar olur, ağlatanlar olur, pişman edenler olur. Canını yakanlar da elbette olur. Ama sen yine de korkma. Sabret! Bir dua ile Allah’a sığın. Adaletine güven. Boş ver, kim ne yaparsa kendine yapar. Yeter ki sen doğru ol, Allah’ın yolundan sapma.

Bazen düşünüyorum da anlatacak çok şey birikmiş içimde. Ama sonra tekrar düşünüyorum... Kime anlatacağım? Kim anlayacak ki? Zaman, dedikoducuların zamanı olmuş dostum. Anlatmanın da bir anlamı kalmamış. Zaten anlatsan ne olacak? İnsanlar değişecek mi sanıyorsun? Hiç zannetmiyorum. Sen sadece Allah yolunu unutma yeter.

Zaman geçtikçe anladım ki hayatta her şey geçiyor. Ama yaşadıklarımızdan öğrendiklerimiz hep bizimle kalıyor. Kalmalı da… Cahil insanlardan, yalan söyleyenlerden, dedikodu yapanlardan uzak durmalıyız. Doğru olan bir yol var: O da Allah’ın yolu.

"Güven" kelimesini hayatımdan sildim artık. Şu dünyada kime güveneceksin ki? Dost dediklerin bile bozuk çıkabiliyor. Güvendiğim bazı insanları sildim attım hayatımdan. Geriye sadece tek bir kelime kaldı: İnanmak. O da yalnızca Allah’a...

“Bana öyle bir şey söyle ki her şeyi kazanayım” diyen birine, “Namaz kıl” dedim. Çünkü namazda her şey var: Dua, huzur, iman, mutluluk, şifa ve Allah’a giden güzel bir yol. Peki sizde ne var? Yalan ve dedikodudan başka?

İyiliğini unutan birine tekrar iyilik yapma. Çünkü onlar nankördür. Su içip testiyi kıran nankörler… Her şeyin düzeleceğine inanarak dua et. Her şeyin düzelebileceğine inanarak mücadele et. Bir gün biteceğine inanarak sabret. Hz. Yusuf’u kuyudan çıkarıp sultan eden Allah’a güven yeter.

Her şeyi anlatmaman gerektiğini öğrenene kadar çok insan tanıyacaksın, çok konuşacaksın, çok yanılacaksın… Ve sonunda “sabır” diyeceksin, sadece sabır. Göz gördüğünü sever, kulak duyduğunu değil. Akıl, kendisini anlayanı sever. Ruh ise, sadece kendine benzeyeni sever. Sakın bunu unutma…

Telaş etme. Zaman en adil hakemdir. Kimin kazandığını yarınlar gösterecek. Sabret ey insanoğlu… Yalanlardan, dedikoduculardan uzak dur. Cahil ile tartışma; çünkü o zaten her şeyi bilir! Sen susmayı bil. Her şeyi Yüce Mevla'ya bırak, güzel dostum.

Elini uzatmadığın birine dilini de uzatma. Faydan yoksa, zararın da olmasın. Kimi insanlar bir şarkı gibidir… Defalarca dinlemek istersin, hiç bitmesin dersin. Ama öyle nankörler var ki… Vay onların haline!

Bazen biri gelir, bir adres sorar… Ama sen zaten doğru yoldasındır. Yine de seni yanlış yola yönlendirmeye çalışırlar. Bu yalan dünyada kimisi yalancı, kimisi dedikoducu… Hangisine güveneceksin ki?

Mevsimler döner... Bir baharın ardından yaz geçer. Bir bakarsın ki gün geçmiş, ömür bitmiş. İnsan tohumu toprağa düşer ve içinden nice “eyvahlar” geçer. Ama ne fayda? Cahil ve dedikoducu ne bilsin ki iyilikten…

Ve sen… Yüzünü göğe çevirip haber beklediğinde, biz seni görüyoruz.
Bakara Suresi / 144

Yazarın Diğer Yazıları