Huysuz bir insanı idare edebilirsin, cahil birine akıl verebilirsin, sinirli birini sakinleştirebilirsin. Ama nankör birine yol vermekten başka çaren yoktur. Çünkü huysuzluk zamanla düzelir, cahillik bilgiyle aşılır, öfke yatışır—ama nankörlük değişmez.
Bugüne kadar nankör insanlara ne iyilikler yaptık, ne emekler verdik—yine de kıymet bilmediler. Sonunda suçlanan biz olduk, kötü olan biz olduk. O yüzden var gibi görünen ama aslında olmayan insanları hayatınızdan çıkarmalısınız.
Şair der ki, "Düşmanına değil, dostuna dikkat edeceksin." Düşmanın ne yapacağı bellidir, ama dostun ne yapacağı bazen belirsizdir. Gerçek dost, dostunu satmaz. Zaman içinde hem düşmanı hem de dost bildiklerimizi tanıdık ve hâlâ tanımaya devam ediyoruz.
Yola çıkarken dostlarınızı iyi seçmelisiniz. Dostluk kolay değildir. Eğer biriyle dostluk kuracaksan, ortak bir iş yapacaksan ya da uzun bir yolculuğa çıkacaksan, iyi düşünmelisin. Hele ki işi bittikten sonra seni unutan, seni satan biriyle karşılaşırsan, unutma: Bazı ilişkiler sadece menfaat üzerine kuruludur.
Hayatında kredisi bitmiş insanların limitini yükseltmeye çalışmanın anlamı yok—bırak gitsinler.
Bir kalpte sonsuz olmak istiyorsan, sadık kalmayı bilmelisin. İhanet edenin uzun vadede yeri yoktur. Bazen susmak çaresizlik değil, en büyük erdemdir. Öyle yaşa ki hayat seni kıskansın. Öyle sev ki dost olmayan utansın. Çünkü sevgi her insana layıktır, ama her insan sevgiye layık değildir.
İnsan bazen ne aklıyla ne kalbiyle aynı gemiye sığabilir. Kimileri ne istediğini bilmez; ne kadar iyi olursan ol, yine de yeterli gelemezsin. Kimsenin çay bardağı kaşığı olmayın—şeker eriyince kenara konulursunuz. Dil, hayatın anahtarıdır; doğru kullanırsan kapılar açılır, yanlış kullanırsan açık kapılar bile kapanır. Doğru olan her zaman doğrudur—doğru yoldan ayrılma.
Uyan artık! Rüya yalandır, dünya yalandır, insanlar yalandır. Layık olmayan kimseye dil dökmeye gerek yoktur. Kendini boş yere rezil etme. Şair der ki, "Emeğim, aşım helal olsun yiyene, ama hakkım helal değildir dost gibi görünüp kuyumu eşene."
Ateşin gölgesi olmaz—içi yanınca dışarıyı göremezsin. Hep doğru yolda yürüdüm, dostlarımı satmadım. Ama ateşi siz düşünmelisiniz. Biz karanlığı seçtik, çünkü aydınlıkta sahte yüzler vardı. Sahte dostları affetmeyeceğim. Soran olursa "İnsanlardan soğudu, artık kendi dünyasında yaşıyor" dersiniz. Tüm emeğimizin yazık olduğunu unutmayın.
Bazı insanlar, kendi ayıbıyla yüzleşmeyip, elinde fenerle senin gölgende kusur ararlar. Yükselirken kırarak çıkarsan, düşerken tutunacak dal bulamazsın. Bazıları lüksü, çıkarı, yalanı bulunca kaliteli insanları unutur. Kendilerinden bile haberleri yoktur; her taraflarından sahtekârlık akar. Seni seven insan zaten seni arar, seni merak eder.
Bir gün herkes kendini belli eder—kimi beş para etmez, kimi paha biçilemez. Huzur, bazen usulca yağan yağmurun sesi, bazen de umutla göğe yükselen bir duadır. Şair der ki, "Yalanı bol olanın dostu çok olur, doğrudur." Yalanı olmayanın dostu azdır—bunu da gördük.
Kim olduğu önemli değildir, ama ne olduğu önemlidir. Ne olursan ol, insanların sevgisini nefretle değiştirme.