Bazı sabahlar, elime bir bardak demli çay alıp hayatı sorguluyorum. Neye sevinmeliyim, neye üzülmeliyim, kim dost, kim değil... Ve sonra içimden şu cümle dökülüyor: “Hayat dediğin bir çay, insan ise bir şeker…” Karıştırdıkça tat aldığını sanırsın; oysa aslında seni eritenin hayat olduğunu çay bittiğinde anlarsın.
Ben kaderime razıyım ama yaşamadığım hiçbir şeyi hak etmedim. Benim hak etmediklerimi yaşayanlar varsa, Allah onlara da hak ettiklerini yaşatsın. Herkes kendi yoluna… Bizim yolumuz belli: doğru, net, dürüst. Gerisi Allah’a kalmış. Siz bilirsiniz, ben içeyim demli çayımı…
Dürüstlük Kaybettirir mi?
Keşke herkes bizim gibi dürüst olsa… Dost bildiklerimiz, kardeşim dediklerimiz, birlikte yol yürüdüklerimiz… Hepsi bizim gibi yürekli olsaydı keşke. Ama olmadı. Çünkü bazılarının yolu yol değil, sonu uçurum. Bazı insanlar sadece yanında oldukları sürece var gibi görünür. Dürüstlüğün karşılığını almazsın; çoğu zaman kaybedersin. Ben kaybettim, evet. Ama hiç kimseye iftira atmadım, yalan söylemedim, ikiyüzlü olmadım.
Yalanlarla bezeli insanlarla dolu bir çağdayız. Dürüst insanların yüzüne bakacak halleri bile yok. Öyle nankör insanlar gördüm ki kendi hatalarını örtmek için güzel dostlara bile yalan söylemekten çekinmezler. Ne diyelim? Bırakın, öyle mutlu olsunlar. Ben çayıma devam edeyim…
İnsanların Limiti Olmalı
Hayatınızda kredisi bitmiş insanların limitini yükseltmeye gerek yok. Çünkü iyilikten anlamazlar. Beklentiye girmeyin. Karakteri bozuk insandan iyi niyet çıkmaz. Onlar herkesi kendi gibi sanır. Ve öyle bir yüzsüzlükle yaşarlar ki, yüzlerine tükürseniz “yağmur yağıyor” sanacak kadar alçakgönüllü(!) görünürler. Güzel dostlarımız var, az ama öz. Onlara sıkı sıkı sarılın. Gerisi kendi yoluna…
Gün Gelir, Herkesin Maskesi Düşer
Bazı insanlar söyledikleri sözü bile hatırlamaz. Çünkü o sözlerin altı boştur. Nehir nasıl susuz kalmazsa, karakter yoksunu da yalansız kalamaz. Gül gibi dostlukları, kendi menfaatleri için çöpe atanları da gördüm. Sonra da utanmadan “Sevdiklerim var böyle günde” derler. Yüzleri kızarmaz. Yalancılar, cahiller, düzenbazlar… Onlar insanlıktan ne anlar ki?
Güzel günler unutulmaz. Ama bazıları iyilikleri kolayca unutur, sonra da dönüp dostlarına yalan söyler. Olsun… Herkes kendine yakışanı yapar. Siz bilirsiniz, ben içeyim demli çayımı…
İyiler Şaşırtır, Kötüler Değil
Kötü insanlar bizi hiç şaşırtmadı. Çünkü beklentimiz olmadı. Ama iyi sandıklarımızdan çok yara aldık. Bu yüzden doğru yoldan ayrılmamak lazım. Allah’ın yolunda yürüyenler, asla yalnız kalmaz. Özellikle dini kullanarak çıkar sağlayanlardan uzak durun. Zira bu, sadece dünyanızı değil, ahiretinizi de yakar.
Her Dost Dost Değildir
Anlatmaya utanıyorum ama öyle insanlar tanıdım ki, baş tacı ettiğime şimdi hayret ediyorum. Seni sevdiği için değil, kullanabildiği sürece yanında olanlar… Bir çay kadar değeri olmayan insanları yücelttik. Yazık ettik kendimize. Ama şunu da unutmadık: Seviyemizi hiç düşürmedik. Çünkü bizim yolumuz, erdemli insanların yoludur.
Doğru yolda yürüyen hiçbir zaman darda kalmaz. Siz bilirsiniz, ben içeyim demli çayımı…
Kalp Kırmak Kolay, Onarmak Zor
“Düşenin dostu olmaz” derler. Sanki ayakta duranın çok dostu varmış gibi… Gerçek dost, zor günde belli olur. Kalp kırıldıktan sonra dilenen özrün faydası olmaz. Tıpkı mezara dikilen çiçeğin ölüyü diriltmemesi gibi. Bu yüzden dostlarınız kıymetliyse, onları kırmadan yaşayın. Kıymet bilen az olur ama değer verirseniz, gerçek bir dostlukla karşılık bulur.
Güzel dostluklar, güzel insanlar azdır. Olsun. Az olsun, öz olsun. Gerisi zaten çayla birlikte dibe çöker… Siz bilirsiniz, ben içeyim demli çayımı…