ZEKİ DAĞ

Hayat Çok Kısadır, Unutma Ey Cahiller…

ZEKİ DAĞ

Hayat gerçekten çok kısa, unutmayınız. Belki de birkaç dakika sonra bu dünyadan göçüp gideceğiz. Unutma, bu dünya sana da kalmaz ey yalan söyleyen, dostlarının kalbini kıran cahiller… Ne gerek var kalp kırmaya? Kendinize de, dostlarınıza da yazık ediyorsunuz.

Sonra ne cevap vereceğiz memleketimize, Yüce Malatya’mıza? "Kırmayın dostlarınızı" dedik, yine de kırdınız. Ne gerek vardı ki buna? Ben her şeyi affederim ama karşıma gelmeyin. Yazık ettiniz güzel dostlara, kalplerini kırdınız ey cahiller!

Unutmayın: Kalem iyi yazarsa, hakkıyla yazar. Rahatsız olmayın, biz ve bizim gibiler dostları için vardır ve her zaman da var olmaya devam edecektir, ey cahiller.

Öyle insanlar var ki, egolarına yenik düşüp kendileri gibi olmayan, dürüst insanlardan rahatsız olurlar. Ne yazık ki herkesi kendileri gibi sanırlar. Oysa herkes sizin gibi değildir, olmak da zordur. Ben sizin gibi insanların gözünün içine baka baka yalan söyleyemem ki, ey cahiller.

Bazen de seyretmek gerekir; kim dost, kim düşman, kim kurt, kim çakal… Kim gerçek, kim yalan? Ey cahiller…

Bu mektubu elden ele dolaştırmayın. Kendinize yazık etmeyin, seviyenizi düşürmeyin. Herkes seni de beni de iyi tanır derler, ey cahiller.

Bağıra bağıra anlatmak istediklerimi, ağlaya ağlaya içime gömdüm de hâlâ anlamadınız mı ey cahiller? Ben sizi ve sizleri içime gömdüm. Çünkü bizde dost hatırı vardır, Allah korkusu vardır. Biz hiçbir zaman güzel ve dürüst dostlarımızın arkasından konuşmadık. Ama bazı cahil insanlar, her fırsatta konuşur güzel dostların ardından.

Feleğin çemberinden geçerek gidiyoruz uzaklara. Ve gittiğim her yerde sizi görmek, sizi hatırlamak istemiyorum. Kalem "cahilleri yazdı" diye rahatsız olma, ey cahiller.

Öyle bir gün gelecek ki, “Yaşadıkça insanları tanıyamamışım,” diyeceksiniz. Çünkü menfaatler şekillendikçe yüzler değişir; yüzler değiştikçe özler, özler değiştikçe sözler değişir, ey cahiller!

Ben güzel dostlarımı hep seyrettim. Yanlış dostları seyretmeye gerek yoktur. Yazık ettim o güzel günlerime. Yazık ettim kendime, değeri beş kuruş etmeyen bazı insanlara… Yazık ettim, ey cahiller.

Bazen bana sorarlar: “Bazı insanlara küsmüşsünüz, doğru mu?” Ben derim ki, güzel insanları her zaman severim, destek olurum. Küskün ya da kinci biri değilim. Bende Allah korkusu var, ey cahiller.

Güzel olan her şey her zaman güzeldir. Tabii anlayabilene… Cahiller ne anlar ki güzel dostluklardan?

Âşık der ki: "Her yükü taşırım ama hak etmediğim bir sözü, dedikoduyu duyunca, içim parçalanır. Dokunsalar dökülecek gibiyim." Sorumluluklarım var… Bir yanım yanarken diğer yanım sessizce bekliyor. Lütfen fazla dolaşma çevremde ey cahiller…

Güzel dostluklarınız az olsun ama sağlam olsun. Az olun ama iyi olun. Çünkü güzel insanlarla yol yürüyen de güzelleşir. Ne anlarlar ki bundan ey cahiller…

Hz. Muhammed (sav)’in şu sözünü hiçbir zaman unutmayınız:
“Ahlakı güzel olan insan, her yaşta güzeldir.”

Bu söz bizim için çok önemlidir. Güzel sözlere kıymet veririz, ey cahiller.

Allah yolunu bilmeyenden hiçbir şey beklemeyin. Allah korkusu olmayandan da dürüstlük beklemeyin. Dini çıkar için kullananlardan ne beklenir ki? Her yanlarından yalan pislikler dökülüyor bu cahillerin…

Bütün kaburgalarımı sızlatan bir acıydı yaşadıklarım. Koca bir yanardağı avuçladım sandım. Bir parçanı vermenin acısı, kolay tarif edilemez ey cahiller. Biz kendi yolumuza, siz kendi yolunuza. Herkes kendi tercihiyle yaşar. Sadece sizi ve sizin gibi olanları bağlar bu hayat, ey cahiller…

Yazarın Diğer Yazıları