ZEKİ DAĞ

Dost Acı Söyler

ZEKİ DAĞ

Hayatımda tek bir gerçeği öğrendim: Bu hayatta bir insan, merhametinden ve iyi niyetinden vazgeçmediği sürece kaybetmeye mahkûmdur. Güzel dostlarımızı çok özledik... Özlemek, ne kadar zor bir duygudur bilir misiniz? Sanki uzun bir yoldaşınızı kaybetmişsiniz, çok yorulmuşsunuz ama tabelada onların adı yazmıyor. Yazık ettiler güzel dostlarımıza… Evet, dost acı söyler, bilir misiniz?

Ne kimseye başımı eğdim ne de birine haksızlık ettim ama nedense hep kaybeden ben oldum. "Sen yap iyiliğini, yüce Mevla görür" dedik her seferinde. Dost dediklerimize hep insanlık gösterdik, yardım ettik, destek olduk… Yine olmadı. Bazı insanlara fazla güvendim; hep bu yüzden kaybettim. Ama ne önemi var, biz kaybedelim, onlar kazansın. Yüce Allah her şeyi görüyor.

İnsan var, insandan ziyan olur… İnsan var, insana ilaç olur. Allah korkusu olan insanlardan zarar gelmez. Ancak dini çıkarı için kullanan insanlardan, yalancılardan uzak durun. Onların her yanı yalan dolanla doludur. Sevgi, her insana layıktır ama her insan sevgiye layık değildir. Bu tür insanların bugünü vardır, yarını yoktur. Her sözleri, her davranışları sahte… Öyle insanlar var ki, yalanla da olsa kalbinizi kırar. Ama zaman gelir, gözünüz açılır; kimin ne olduğu ortaya çıkar.

Başını öne eğdirmeyen tek şey dürüstlüktür. Dürüst olmaktan korkmayın. Kaybedeceğiniz en fazla yanlış insanlar olur… Zaten onu da gördük. Kimi “para” dedi, kimi “lüks araba”, kimisi “dolap”, kimisi “sabah erken kalkıp bahçeye inmek”… Kimisi ise “sabah akşam yemeklerde buluşalım” der. Bu tür insanlara her şey yakışır derlermiş. Bu da karakter meselesidir.

Biz, hiçbir zaman kimseyi yarı yolda bırakmadık. Kimsenin hakkını yemedik. Her zaman insanlara yardımcı olduk, destek verdik. Ama ne yazık ki bazıları menfaatleri bitince durakta inip gittiler. Sonra da güzel ve dürüst insanlara çamur atmaya kalktılar.

Bir insan iyilik yaptığında neden zarar görür, hiç düşündünüz mü? Yine de iyilik yapın. Onlar size kötülük yapsa bile, aslında kaybeden hep onlar olacaktır. Bir şeyden çok eminim: Bu hayatta kimseyi, kendimi üzdüğüm kadar üzmedim. Hani bir söz vardır ya: “Herkes, herkesi iyi tanır.” Şairin dediği gibi: “İki çay doldur lütfen; biri benim, diğeri bu satırları okuyan güzel yürekli insanın.”

Bizim için ne para ne de pul önemlidir. Bizim için dost ve güzel insanlar kıymetlidir. Dostlarını satanlar, kendilerini de satar. Güvenmediğiniz insanlara derdinizi anlatmayın. Çünkü bazılarına “dost” dersiniz, sonra arkanızdan sizi satarlar. Dedikodu ederler. Dostlarınızı iyi seçin; cahil olmasınlar.

Derdinizi anlatmak isterseniz, hiç kimsenin olmadığı bir yere gidin. Ağlayın… Kendinize anlatın derdinizi. Çünkü sizi gerçekten anlayacak bir kul bulamazsınız. Biz hiç kimsenin en sevdiği olmadık. İhtiyaçları olunca “canım ciğerim” olduk, işleri bitince “düşman.” Cahil insanlara iyi insanları tanıtırsan, sonunda hep hüsran olur. Cahil insanlara yol gösterirsin, yine hüsran… Cahil insanları topluma kazandırırsın, bu sefer de sıkıntı olur. Onlardan bir şey beklemeyin. Her şeyi kendi çıkarlarına çekerler.

Toplum görmemiş cahillerden ne beklenir ki? Topluma kazandırırsınız ama sizi bile tanımazlar, sadece kendi gibilerle olurlar. Gün gelir, kim dost kim düşman anlarsınız ama iş işten geçmiş olur. “Ben nerede yanlış yaptım?” diye kendinizi yersiniz. Hele bir de yalnız kalırsanız… Etrafınıza bakın. Kimler var yanınızda? Kimler yaralarınıza merhem oluyor?

Şu güzel söze kulak verin: “Düşman karşında değil, yanında ara.” Pirincin içindeki siyah taşı bellidir. Ama asıl mesele, beyaz taşın içindeki siyahı fark etmektir. Bir de kendinize bakın, etrafınıza… Kim gitmiş, kim kalmış?

Kendinizi haklı çıkarmak için cahillerle mücadele etmeyin. Ne diyor Mevlana: “Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir.” Bazen söylenecek çok söz varken bile susun. Susmak boyun eğmek değil, tevekkülün ilk adımıdır. Unutmayın: Siz sustuğunuzda, ilahi adalet konuşmaya başlar.

Bazı insanlar kitap gibidir. Gerçek karakterleri kapağında değil, zamanla sayfalarını okudukça anlaşılır. Bazı insanlarla yüzleşmek zordur; çünkü onların galip gelecek ikinci bir yüzü vardır. Yüzü olmayan bazıları ise gözünüzün içine baka baka yalan söyler. Hele bir de, doğruları söylediğinizde yüzleri kızarmıyorsa, uzak durun o yüzsüzlerden.

Yazarın Diğer Yazıları