ZEKİ DAĞ

Ağla ki Gözlerinin Yaşı Görülsün

ZEKİ DAĞ

Bir vicdan muhasebesi…

Müslüman olmayan bazı insanlar, Gazze için ağlarken… Peki ya siz ve sizler, ne yaptınız, ne yapıyorsunuz? Gazze’de Müslüman kardeşlerimiz zulüm altındayken sessiz kalmak yakışır mı bizlere? Desteğiniz olsun, hiç değilse birkaç paylaşım yapın. Ey Müslümanlar! Bazı Yahudiler, hatta Müslüman bile olmayanlar bile Gazze için elinden geleni yaparken, ya siz… "Ben Müslümanım" diyen sizler ne yapıyorsunuz? Allah’ım, sen büyüksün; Gazze’deki kardeşlerimize yardım eyle…

Hayattan hiçbir zaman çok şey istemedim. Küçük bir mutluluk, samimi bir sevgi yeterdi bana. Ama ne zaman kalbimden geçen bu sade istekleri dillendirsem, yüreğim sızladı. Gözlerim doldu. Çünkü mutluluk nedir, bilmedim. Neden mi? Çünkü Gazze’yi yerle bir ettiler. Yazık oldu… Benim güzel Gazze'me yazık oldu. Ve yine soruyorum: Müslüman olmayanlar bile Gazze için ağlarken, ya siz?

Saf değilim. Arkada dönen yalanları, dedikoduları bilirim. Yüzsüz insanlardan her şey beklenir. Sahte dostlardan da. Kış geldi, "Gazze soğukta ağlıyor" dedik, duymadınız. "Gazze’ye sahip çıkalım" dedik, yine sessizlik. Yaz geldi, "Gazze ağlıyor" dedik, kulağınızı açın dedik, yine olmadı. Gazze hâlâ ağlıyor…

Değerinizi bilmeyen insanlar için boşa mücadele etmeyin. Onları, layık oldukları kişilere bırakın. Sakın ardınıza bile bakmayın. Gerçek dostlar kolay kazanılmaz. Dostluk, parayla ölçülmez. Dost dediğin; her zaman, özellikle de dar günlerde yanında olandır. Para için dost olma bana, ey cahil adam!

Düştüğün kuyulara dikkat et. O kuyulara düşmek kolay, ama çıkmak zor. Özellikle sizler gibiler için… Etrafınıza bir dönüp bakın: Kim var yanınızda? Hani nerede o dostlar? Ne oldu onlara? Haberiniz var mı? Yazık ettiniz o güzel dostluklara. Ve aslında en çok da kendinize yazık ettiniz. Geç oldu ama bazı şeyleri görmeniz gerekiyordu…

Sabrım tükendikten sonra yüreğim kimseye saygı gösteremez hale geldi. Kim olursanız olun, fark etmez. Çok şey yaşadım, çok yer gördüm. Ama bu kadar nankör insanı ilk kez görüyorum. Bir şey öğrendim: Kimseye körü körüne güvenmeyin. Güvenmek istediğim insanlara kalbimi açtım ama yanıldım. Siz yanılmayın…

Geçmişe bir dönüp bakmalı insan. Kimler vardı, şimdi kimler var? Ne çok yormuşum kendimi değmeyecek insanlar için… Değer mi? Elbette, dost ve kardeş dedikleriniz için değer. Aşık der ki: “Ne kadar acı hikayem varsa, altında sevdiklerimin imzası vardır.” Peki ya sizin hikâyenizde imzası olanlar kim?

Ne kadar zengin olursan ol, bir insanın sevgisine muhtaçsın dostum. Hayat, parayla değil; sevgiyle anlam kazanır. Güzel olan herkes iyi değildir ama iyi olan her şey güzeldir, güzel dostlarımız. Merak etmeyin; dün sizi ellerinin tersiyle itenler, gün gelecek elleriyle içeri almak için dua edecek. Ama işte, o zaman çok geç olacak. Allah her şeyin hayırlısını versin…

Yılana bin yıl bal içirmişler, ama o yine zehir kusmuş. Hani insan hani? Nankör insan, nankördür işte. Ona ne verirsen ver, değişmez. Öyle yılanlar var ki, yılandan da beterdir. İnsanın gözüne baka baka yalan söyleyen hainlere dikkat edin. Unutmayın: Çok konuşan biri genelde en çok yalan söyleyendir…

Yazarın Diğer Yazıları