
Devlet Hazırlıkta, Biz de Uyanık Olmalıyız
SEMA ÖRS
Türkiye’nin Kırmızı Çizgisi: Kıbrıs ve Suriye
Son zamanlarda dikkatimi çeken bir şey var: Devlet sessiz ama derin bir hazırlık içinde. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 16 bakanlıkta Acil Durumlar ve Savunma Planlaması daireleri kuruldu. 81 ilde sığınak yapımı başladı, 120 gün içinde tamamlanması planlanıyor. Tarım Bakanlığı gıda siloları kuruyor, yeraltı barajları yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ise öğrencilere ve velilere acil durum kartları dağıtıyor. Bunlar öyle sıradan işler değil. Bu hazırlıklar bize bir şey söylüyor:
Devletin Sessiz Alarmı bu...Türkiye ciddi bir tehdide karşı kendini korumaya alıyor...
Peki neden? Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açıklamaları bu sorunun cevabını veriyor. Fidan, Kıbrıs ve Suriye üzerinden Türkiye’ye karşı planlar yapıldığını açık açık söylüyor. Kıbrıs’ta İsrail’in askeri üs kurma çalışmaları var. Güney Kıbrıs’ta yerleşim alanları oluşturuluyor, tıpkı Filistin’de olduğu gibi. Önce okul, sonra tarım, sonra konut... Derken nüfus artıyor, sonra da “Biz buradayız” deniyor. Bu model şimdi Kıbrıs’ta deneniyor.
Kıbrıs’ta Küçük İsrail mi Kuruluyor?Amaç belli: Kuzey Kıbrıs’ı Güney’e bağlamak, Yunanistan egemenliğine sokmak ve İsrail’in bölgedeki hâkimiyetini artırmak. Türkiye bunu görüyor ve “Diplomasiyle çözülmezse askere havale ederiz” diyor. Bu laf öyle kolay söylenmez. Bu, işin ciddiyetini gösteriyor.
Bazı yorumcular hâlâ “İsrail Türkiye’ye saldırmaz” diyor. Ama Hakan Fidan uyarıyor: Ortadoğu’da artık devlet aklı değil, evanjelist ve siyonist bir akıl hâkim. Bu akıl haritaları değiştirmeyi, İsrail’i bölgenin merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Kıbrıs bu projenin tam ortasında. Yani mesele sadece Gazze değil, sadece Filistin değil. Mesele büyük. Mesele bölgenin yeniden dizaynı.
Suriye tarafında da işler karışık. PKK/YPG yapılanması, İsrail’in desteğiyle Türkiye’ye karşı bir cephe haline getirilmeye çalışılıyor. Hakan Fidan diyor ki: “PKK silah bıraksa bile, Suriye’nin kuzeyindeki yapı durdukça bu bir anlam ifade etmez.” Yani mesele sadece içerideki terör değil, dışarıdaki yapılanma da Türkiye’nin bekasını ilgilendiriyor.
Devlet bu tabloyu görüyor. O yüzden hazırlık yapıyor. Gıda siloları, sığınaklar, afet eğitimleri... Bunlar sadece tedbir değil, aynı zamanda bir uyarı. “Uyanık olun” diyor devlet. Çünkü bölge kaynıyor. Suriye, Kıbrıs, Doğu Akdeniz... Hepsi bir zincirin halkası.
Sayın bakanımız Hakan Fidan 13 yıl boyunca MİT’in başında bulundu. Türkiye’nin kozmik bilgilerine hâkim biri. Ortadoğu’yu yakından tanıyor. Söyledikleri asla sıradan değil. Bu yüzden biz de sıradan bakmayalım..
Devletin hazırlığına kulak verelim. Panik yapmadan, ama rehavete de kapılmadan. Çünkü bu coğrafyada güçlü olmak yetmez, hazırlıklı olmak da şart ve hazırlıklara şahit oluyorsunuz zaten..Bırakın o ne demiş, bu ne demiş ayaklarını..Devletimiz öyle kritik bir dönemden geçiyor ki, bu puslu havalarda kuralmış, yasaymış ya da filanca yeni parti kurmuş,işte falancayla konuşulacakmıymış, geçin bunları...
Zaman nefsi düşünme zamanı değil...İSLAM DÜNYASININ TEK UMUDU OLAN MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETİMİZİN tarihi misyonunu yeniden kuşanması için birlik olma zamanı..Çünkü bu coğrafyada umut biziz. Sadece kendimiz için değil, ümmet için de ayakta kalmak zorundayız. Zira bu milletin yürüyüşü durursa, mazlumun duası da yetim kalır.
Rabbim Devletimizi korusun..Amin!