MUSTAFA ERTAN

Enkazdan Çıkan Gerçekler

MUSTAFA ERTAN

06 Şubat 2023…
Takvim yapraklarında bir tarih gibi duruyor belki ama bu ülkenin vicdanında kapanmayan bir yaradır. Öncesi başka bir hayat, sonrası bambaşka bir sınavdı. 2024 geçti, 2025 de bitiyor. Zaman ilerledi ama bazı kırılmalar yerinde kaldı. Çünkü bazı acılar takvimle değil, insanla ölçülür.

Deprem bize sadece binaların değil, ilişkilerin de ne kadar dayanıksız olduğunu gösterdi. Betonun çatladığı yerde insanlığın da çatladığına tanık olduk. Yıllarca omuz omuza yürüdüklerimiz, bir gün olsun “Nasılsın?” demeyi çok gördüler. Oysa büyük felaketler, büyük dostlukları sınar. Ve ne yazık ki bu sınavda sınıfta kalan çok oldu.

İşi düşünce arayanları tanıdık.
İşi bitince sessizce uzaklaşanları da…
Aynı sofrada oturup, arkamızdan dönen yalanlara, iftiralara, dedikodulara susanları gördük. Daha kötüsü, duydukları her söze kulak kabartıp, hiçbir şey bilmiyormuş gibi “Onu da mı yapmış?” diyerek vicdanlarını rahatlatanları izledik. Susmak bazen erdem değildir; çoğu zaman kötülüğe verilmiş sessiz bir onaydır.

“Çorbada benim de tuzum olsun” diyerek vefasızlığa ortak olanlar çıktı karşımıza. Nankörlüğü karakter, menfaati ilke, suskunluğu masumiyet sananlar… Yalanı diline, iftirayı kalbine yuva yapanlar… Kişiliğini çıkarına rehin veren, insanlığını pazarlık konusu edenler… Bunların hepsi bu zor günlerin bize öğrettikleridir.

Ama her şey kayıp değildi.
Bu enkazın altından sadece acı değil, hakikat de çıktı. Kim dost, kim değil; kim yanında, kim karşısında… Hepsi netleşti. Biz vefayı enkaz altından çıkaranlardan olduk. Dayanışmayı sessizce büyütenlerden, yarasını saklayıp başkasının yarasına koşanlardan…

Bazıları yıllar sonra kaybettiklerini başka yüzlerde buldu. Dostlukları daim olsun. Biz, eksilerek hafifleyenlerdeniz. Çünkü bazı kayıplar insanı çökertmez; aksine özgürleştirir. En ağır yük, sırtında taşıdığın nankördür.

Bugün geriye dönüp baktığımızda şunu açıkça söyleyebiliyoruz:
Felaket sadece deprem değildi.
Asıl yıkım, zor zamanda susanlardı.
Her zaman olduğu gibi, kimin manevi olarak omuz verdiğini de kimin sırt döndüğünü, kimin yalan uydurup dedikodu yayıp iftira ettiğinide unutmaz.

Mustafa Ertan 
17.12.2025

Yazarın Diğer Yazıları