
ÇAKILDAKLI KOYUNLAR..
AV. YUSUF AKIN
Zemheri yakmış gibi her gönül, yakut soğuğu.
Arka yan çakıldak dolu, boyun taklitçi bir kuğu.
Uzak ara galip gelir, kokmuş ot gevişçi bezgin.
Yamaçtan atlar sürüye uyup, boş beleş gezgin.
Bütün metafiziği sıraya dizer,kuru bir tutam ota.
Merada otlasın yeter, yalanı ipe dizer, yok kota.
Bir kavala kulak verip,tüm orkestrayı kaçırır saf.
O ne bilsin tüm lezzetler keçiye, yesin kök yulaf.
Seslenir tüm baykuşlar, biraz kafayı kaldır bak.
Ayı armutları, karga cevizi götürüyor bre salak.
Düşmüş bir uyku derdine, davul çalsa duymaz.
Bilse kurdun aklından geçeni bir ömür uyumaz.
Yazar geçtiği patikada, bu ot dulavrat otu diye.
Onun derdi beyni, gönlü değil, sadece ot yiye.
Umrunda olmaz gelecek, allı kuzuları ne bekler.
Yeter ki bol ot olsun, gelen kekler, giden kekler.
Acının tarihi kafasını kaldırmayan için külliyat.
Hep kafa önde, bir kez güneşi göremeden yat.
Kuşlar uçar, kaplumbağa dahi zaptı zul görür.
Bir uyuz itte bile bu kadar çakıldak olsa ürür.
Kuyruk kayıp, hep kahverengi bir geçmiş, boş.
Hiç merak etmez mi varlık , biraz zirvelere koş.
Oyunlar görülse, tertemiz olur, üst baş ve geri.
Bir kez duyulmasın uyutucu kaval, daima ileri.