ABDULLAH FURKAN ÖZKAYA

Malatya Ovasında Gençlik Sesi Azalıyor...

ABDULLAH FURKAN ÖZKAYA

"Malatya'nın gençleri almış yürümüş... Ama tarlalar hâlâ onları bekliyor!"
Uzun süredir dikkatle izlediğim bir gerçek var: Sadece Malatya’da değil, Anadolu'nun pek çok yerinde gençler topraktan hızla uzaklaşıyor. Köylerde yaş ortalaması artıyor, yaşlı nüfus yalnızlaşıyor, üretim ise giderek yük olmaya başlıyor. Oysa bu topraklar, sadece ürün değil; umut, emek ve gelecek üreten bereketli alanlardı.

Malatya, Fırat’ın bereketiyle yoğrulmuş, tarım tarihi binlerce yıl öncesine dayanan bir şehir. Arpa ve buğdayın binlerce yıl öncesinde yetiştirildiği bu topraklar, Hitit tabletlerinde bile “verimli ova” olarak anılır. Kayısıyla dünyaya adını duyurmuş bu şehir, aynı zamanda emeğin, sabrın ve duaların şehridir.

Ancak artık ciddi bir eşikteyiz. İklim değişikliği, su kaynaklarındaki azalma, artan maliyetler ve tarımdaki belirsizlikler üreticinin yükünü artırıyor. Kuraklıklar, don felaketleri ve motivasyon kaybı, Malatya tarımını ciddi bir riske doğru sürüklüyor.

Bu zorluklara rağmen Malatya insanı toprağından kopmamış, hep dirayet göstermiştir. Devlet kurumlarımız ve belediyelerimiz de bu süreçte üzerlerine düşeni yapmaya gayret ediyor. Ama daha fazlası gerekiyor: Gençleri tekrar toprağa kazandırmak.

Gençler bugün tarımı bir gelecek değil, bir mecburiyet olarak görüyor. Köylerde sosyal yaşam eksikliği, eğitim ve kültürel imkanların yetersizliği, üretimdeki gelir güvencesizliği gençleri şehir hayatına yöneltiyor. İşte bu noktada bizlere büyük bir sorumluluk düşüyor.

Tarımı tekrar cazip hale getirmek, gençleri köyde tutmak ve üretimi geleceğe taşımak için;
Genç üreticilere hibe ve destek paketleri sunulmalı,
Köylere ortak ekipman parkları, gençlik merkezleri, internet ve sosyal alanlar kazandırılmalı,
Üniversitelerle köyler arasında eğitim ve üretim köprüleri kurulmalı,
Ziraat fakültesi öğrencilerine köylerde zorunlu ve uygulamalı staj imkânı sağlanmalı,
Köyüne dönen gence konut, üretim ve gider desteği verilerek bu tercih desteklenmeli.

Malatya gibi potansiyeli yüksek bir şehirde, doğal bitki örtüsü arıcılık ve hayvancılığa çok uygun olmasına rağmen bu alanlarda gençlerin ilgisi oldukça zayıf. Üretim yeniden saygınlık kazanmalı, gençlere bu alanların birer kariyer yolu olduğu gösterilmeli. Tarımı yalnızca geçim değil, gelecek kaynağı olarak yeniden tanımlamak zorundayız.

Bugün Malatya’nın bereketli toprakları, genç nefeslerle yeniden canlanmayı bekliyor. Eğer bugün biz gençlerimize sahip çıkarsak, yarın onlar bu toprağa sahip çıkacak. Çünkü her nesil, bir öncekinin toprağa bıraktığı izleri silmeden yürümeyi öğrenirse, bereket de, birlik de daim olur.
Saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları