Deprem Sonrası Koşullar Sürerken Baro'dan Uyarı: 'Mücbir Sebep Bitmemeli'
Deprem Sonrası Koşullar Sürerken Baro'dan Uyarı: 'Mücbir Sebep Bitmemeli'
MALATYA (MHA) - Malatya Baro Başkanı Onur Demez, deprem bölgesinde uygulanan mücbir sebep halinin, Malatya özelinde yeniden ve makul bir süre için uzatılmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Baro, yaşam koşullarının normale dönmemesi, altyapı eksiklikleri ve ekonomik faaliyetlerin sınırlı kapasitede sürmesi gibi nedenlerle mücbir sebep uygulamasının devam etmesi gerektiğini belirtti.
Hukuki Çerçeve ve Mücbir Sebep
Malatya Barosu Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, deprem bölgesinde ilan edilen mücbir sebep halinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine dayandığı hatırlatıldı. Bu hükümlerin, beyan, ödeme ve takip sürelerinin ertelenmesine, bazı yükümlülüklerin askıya alınmasına ve tecil-taksitlendirme imkanlarının genişletilmesine olanak tanıdığı ifade edildi. Özellikle 6183 sayılı Kanun'un ilgili maddelerinin, Maliye Bakanlığı'na, ödeme güçlüğü yaşayan amme borçlularının borçlarını faizsiz veya indirimli faizle tecil ve taksitlendirme yetkisi tanıdığı belirtildi.
Uzatma Nedenleri ve Sahadaki Gerçekler
Baro açıklamasında, mücbir sebep halinin uzatılmasının zorunlu olduğunu gösteren gerekçeler maddeler halinde sıralandı:
Deprem bölgesindeki yaşam koşullarının henüz normale dönmemiş olması,
Altyapı ve kalıcı yaşam alanlarının tamamlanamaması, çok sayıda yurttaşın hâlen konteyner ve diğer geçici barınma birimlerinde yaşaması,
Eğitim ve sağlık hizmetlerinin önemli bir bölümünün geçici yapılarda sürmesi,
Ekonomik faaliyetlerin hâlâ sınırlı kapasitede yürütülmesi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelirlerinin deprem öncesi düzeyin oldukça altında olması,
Vatandaşların ve işletmelerin ertelenmiş vergi, prim ve diğer kamu borçlarını cari yükümlülüklerle birlikte topluca karşılayamayacak durumda bulunması.
Malatya Barosu, mücbir sebep kurumunun, hukukun genel ilkeleri ve içtihatlarla da uyumlu şekilde, olağanüstü ve öngörülemeyen olayların kişilerin hukuki ve mali yükümlülüklerini yerine getirmesini fiilen veya hukuken engellediği durumlarda devreye giren bir koruma mekanizması olduğunu hatırlattı. Açıklamada, "Deprem sonrası Malatya’da halen devam eden barınma, altyapı ve ekonomik sorunlar, mücbir sebep şartlarının bölge özelinde tamamen ortadan kalkmadığını, aksine etkilerinin sürdüğünü ortaya koymaktadır" denildi.
Sosyal Devlet İlkesi ve Hukuki Güvenlik Vurgusu
Baro, mücbir sebep uygulamasının sona erdirilmesindeki idari tercihin, "ölçülülük", "hakkaniyet", "sosyal devlet" ve "hukuki güvenlik" ilkeleri ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. İdarenin takdir yetkisinin, deprem bölgesinde fiili koşullar ve kırılgan gruplar lehine kullanılması, Anayasa'nın sosyal devlet ilkesinin, mali güce göre vergilendirme ve eşitlik ilkelerinin gereğidir.
Mücbir sebep halinin uzatılmasının:
Vatandaşların hak kaybına ve kitlesel icra-haciz baskısına uğramaması,
Bölgenin ekonomik ve sosyal hayatının sürdürülebilir şekilde toparlanması,
Vergi, sosyal güvenlik ve diğer kamu alacakları bakımından hukuki güvenliğin ve öngörülebilirliğin sağlanması açısından hayati önem taşıdığı vurgulandı.
Malatya Barosu, kamu otoritelerini, anayasal sosyal devlet ilkesinin ve hukuki güvenlik ilkesinin gereği olarak, Malatya ve deprem bölgesine özgü bu olağanüstü koşulları dikkate almayarak mücbir sebep uygulamasının uzatılması ve eş zamanlı destek mekanizmalarının hayata geçirilmesi yönünde ivedilikle düzenleme yapmaya davet etti.
Bakmadan Geçme