Basın özgürlüğü açısından sembol bir tarih olan 24 Temmuz’un, artık kutlanacak bir gün olmaktan çıktığını belirten Anadolu Basın Birliği Genel Başkanı M.Bora Zor, “ Kutlama yapmamız için sıkıntıların kalkması gerekir. Ancak basın hala sansürle mücadelesine devam ediyor.” dedi.
Anadolu Basın Birliği Genel Başkanı M.Bora Zor, 24 Temmuz Basın Bayramı - Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
II. Meşrutiyet'in ilan edildiği 24 Temmuz 1908 günü, İstanbul'da çıkan bir avuç gazetenin, kendi aralarında sansürcüleri içeri sokmama ve gazetelerini sansüre yollamadan basma kararı verdiğini hatırlatan M.Bora Zor, “ Bu tarih bundan sonra basından sansürün kaldırıldığı tarih olarak kabul edildi ve kutlanmaya başlandı. Ancak geride kalan 117 yılda bu mücadelenin ne kadar başarıya ulaştığını bir kez daha tartışmak gerekiyor” dedi.
Sansür kaldırıldı diyebilir miyiz?
Gazetecilerin sansüre karşı ses yükseltmesinin üzerinden 117 yıl geçmesine rağmen, bugün hala basın sektörünün sansürle mücadelesinin devam ettiğini belirten Zor, “ Hâlâ televizyon kanallarına eleştirel yayınları nedeniyle kapatma cezaları veriliyor. Yorumları nedeniyle gazeteciler cezaevlerinde. Anadolu basını, ekonomik baskılar nedeniyle, kendi kendine sansür uygular hale gelmiş. Resmi ilanların dağıtımında trafik, görüntüleme gibi rakamsal kriterlerle boğuşmak zorunda bırakılan basın sektörü, haberciliği çoktan unutmuş. Bugün basın sektörü, 117 yıl öncesinden çok daha büyük bir baskı altında görevini yerine getirmeye çalışıyor.
Şartlar bu durumda iken bir bayramdan söz edebilir miyiz? Sansürün kaldırılışını kutluyoruz diyebilir miyiz?” şeklinde konuştu.
Gazetecilerin hatırlandığı bir gün
24 Temmuz’un bir bayram değil, gazetecilerin hatırlanması açısından özel bir gün olduğunun altını çizen Zor, “ Bu özel günün mesleğimizin öneminin, sorunlarının dile getirilmesi açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.
Biz gazeteciler, ulu önerimiz M.Kemal Atatürk’ün “Türkiye basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır. Bir düşünce kalesi, düşünce yolu kalesi. Basın görevlilerinden bunu istemek, cumhuriyetin hakkıdır.” sözleri ile bize yüklediği görevin farkındayız. Ve o doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz.
Türk basınında sansürün kaldırılışının 117. yıldönümünde, bu mesleğe ömür vermiş, bugün hayatta olmayan meslektaşlarımızı, meslek şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
Ülkemizde gazetecilik mesleğini yerine getirmeye çalışan bütün basın çalışanlarının da bu özel gününü en içten duygularımla kutluyorum” dedi.
Bakmadan Geçme





