Başkanı Akgün 'Muharrem Ayı' Dolayısıyla Mesaj Yayımladı
Başkan AKGÜN “Muharrem Ayı Hayırlar Getirsin Hepimize…” diyerek başladığı açıklamasında;
“Her geçen gün bizi biz kılan değerlerimizden kopuyor, hızla uzaklaşırken, kendimize yabancılaşıyoruz. Bu hızlı değişim sürecinde öyle bir topluluğa dönüştük ve değiştik ki; miladi yılbaşını, Noel Baba geliyor diye günler değil, haftalar öncesinden takip eder, kime ne hediye alacağımızın kaygısını duyarken, yılbaşının faziletlerinden bahis ederek, bu kutlamanın medeniyet düzeyinde en önemli ölçüt olduğu anlatır olduk…
Oysa, hicri yılbaşına girdik, sessiz, sedasız, azınlıkta kalan, sessiz kutlamalarla bir kısım insanımızın hatırladığı muharrem ayına girdik. Toplumda nasıl yankılanacağını takip etmek, kimlerin ne kadar farkında olduğunu anlamak amacıyla yazımızı/açıklamamızı biraz gecikmeli kaleme almak istedik. Bu süreçte gördüklerimiz pek de memnuniyet verici değildi ne yazık ki…
Ne medyada programlarda yer aldı, ne basında günün öneminden yeterince bahsedildi, ne de Muharrem ayının faziletleri anlatıldı istiklal ve istikbalimizin teminatı olan neslimize…
Bu farkındalık dahilinde; Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki hicri 1447. yıla girdik. Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem, Efendimiz (s.a.s)’in “hürmete şayan bir ay”1 diye nitelediği, sayısız lütuf ve hikmetlerle dolu kutlu bir aydır. Muharrem, aynı zamanda hüzün ve ibret ayıdır; bizlere, yüreklerimizi sızlatan Kerbelâ’yı hatırlatır.
“Muharrem Ayına” erişirken, sevinç ve hüznün zirvesinin idrakinde olmak, sürece dönük mesuliyetlerimizin gereğini yaşamak samimiyetine ulaştırır.
Kerbelâ; Efendimizin güzide torunları, Hz. Hasan’la beraber “cennet gençlerinin efendileri”2 sözüyle yücelttiği, “Allah’ım, ben onları seviyorum, sen de onları sev!”3 diye dua ettiği, adını bizzat kendisinin koyduğu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın iki ciğerparesinden biri, müminlerin gözbebeği Hz. Hüseyin Efendimizin ve ehl-i beytten yetmişten fazla müminin şehit edildiği yerdir…
Hz. Hüseyin Efendimiz ve arkadaşları, bu acı hadisedeki asil duruşları ve haksızlıklar karşısındaki onurlu mücadeleleri ile sonsuza dek müminlerin gönüllerinde taht kurmuşlardır. Onlara bu zulmü reva görenler ise Müslümanların ortak vicdanında ebediyen mahkûm olmuşlardır.
Evet “Muharrem Ayı” çok farklıdır…
Ebu Hüreyre (r.a): "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ramazan ayından sonra en faziletli oruç (ayı) şehrullah olan Muharrem ayıdır. Farz namazdan sonra en efdal namaz da gece namazıdır." Derken,
Hz. Ali (r.a) anlattığına göre; bir adam ona sorar: "Ramazandan sonra hangi ayda oruç tutmamı tavsiye edersiniz?" Hz. Ali (r.a) şu cevabı verir: "Ben bu soruyu Resulullah'a soran kimseye rastlamamıştım. Nihayet bir adam sordu. O zaman ben de yanlarında idim. Dedi ki: "Ey Allah'ın Resûlü! Ramazandan sonra hangi ayda oruç tutmamı tavsiye edersiniz?" Şu cevabı lutfettiler: "Ramazan dışında da oruç tutmak istersen Muharrem ayında tut. Çünkü o Şehrullah (Allah'ın ayı)dır. O ayda bir gün vardır ki, Allah onda bir kavmin günahlarını affetti, bir başka kavmin günahını da affedecek." Diyor.
Muharrem ayı böylesine bereketli, kul için zengin fırsatları barındıran, Hz. Peygamberin ifadesiyle “Allah’ın (c.c.) ayıdır. Ne mutlu, ramazandan sonra ona kavuşanlara, ne mutlu, bu ayı, faziletinin farkında olarak değerlendirenlere…
Bu vesileyle şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim kurulu ve üyelerimiz adına;
Yeni Kerbelâların yaşanmaması için ortak bir dile, yüreklerimizi birleştirmeye, gönül kapılarımızı birbirimize açmaya ihtiyacımız olduğuna, “Muharrem Ayının”, bizim için ortak bir hüzün mevsimi olduğu kadar adaleti, hikmeti, merhameti, kardeşliği, dostluğu hatırlatan ibret sofrası da olması gerektiğine, Muharrem Aynı, Müslümanların, kardeşlik ve beraberlik şuurlarının güçlenmesi için fırsat bilmemiz gerektiğine dikkat çekerken,
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in torunu, cennet gençlerinin efendisi, şehitlerin serdarı, ser-çeşmesi, Hz. Hüseyin Efendimiz ve Kerbelâ şehitleri başta olmak üzere hak için, hakikat için, hürriyet için, adalet için, ahlâk, erdem ve fazilet için, izzet ve şeref için can veren bütün şehitlerimizi rahmet, minnet, şükran, saygı ve tazim ile yâd ediyorum.” Dedi
Müslim, Sıyâm, 203.
2İbnMâce, Sunne, 11/4.
3Tirmizî, Menâkıb, 31
Metin AKGÜN
Eğitim Bilim Uzmanı
Eğitimde Kaliteyi Geliştirme
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Bakmadan Geçme




