TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 29 Temmuz 2017 19:13
“Beton Mustafa”dediler,
“Din düşmanı” dediler.
Muhterem annesine, her türlü iftirayı atmaya çalıştılar.
“Hocaları ipte sallandırdı.” dediler.
“Kutsal kitabımız KURAN'I KERİMİ tepeletti” dediler.
Ahlaksızca, manevi kızıyla ilişkisi olduğu iftirasını yayıp O'nu soysuzca halkın gözünden düşürmeye kalkıştılar.
12 Eylül'de ülkemizi felakete sürüklemek isteyen emperyalist güçlerin uşağı olan bu zibiler, Atatürk'e düşman olmaya başladılar.
Türkiye'yi parçalayıp, paylaşmak isteyen dış güçlere karşı ilk kıvılcım yakılmış.
Türk'ü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi, Lazı, Çerkezi ile Kurtuluş Savaşına hazırlanılıyor.
Suudi Kralı'nın Hazreti Peygamberimizin mezarını yıkıp başka yere taşıma haberi ulaştırılıyor Mustafa Kemal'e.
Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanlığı arşivinde bulunan, kendi el yazısı ve imzasıyla Suudi Kralı'na çektiği telgrafta sayın, majeste gibi nezaket kurallarını es geçerek aynen şöyle diyor:
“SUUDİ KRALININ DİKKATİNE!
TARAFIMIZA ULAŞAN HABERLERE GÖRE ALLAHIN SEVGİLİ VE ÖZEL KULU, ELÇİSİ PEYGAMBER EFENDİMİZ, HZ .MUHAMMED MUSTAFA'NIN KABRİNİ YIKIP YERİNİ DEĞİŞTİRECEKMİŞSİN. O MEZARIN TEK TAŞINA DOKUNURSAN, KURTULUŞ SAVAŞI'NI BIRAKIR, ORDULARIMLA AŞAĞI İNERİM.”
Hadi şimdi ne diyecekler?
Yüzleri kızaracak mı?
Namuslu insanların hatalarında dolayı yüzü kızarır da.