TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 27 Ocak 2021 15:11
Sayın milletvekillerimizin yaptığı açıklamaya göre Hayvan Hakları Yasası birkaç hafta içinde mecliste görüşüldükten sonra yasa çıkmış olacak, “inşallah diyoruz.” Nitekim en önemlisi bu yasa yeterli seviyede koruyucu olacak mı? Bizlerin asıl sormak zorunda kaldığı soru bu oluyor. Evet, ne yazık ki bu soru yasadan daha çok aklımızda dolaşıyor. Çünkü Hukuk Devleti olmamıza rağmen birçok konuda yasalarımız ve hukuk düzeni yetersiz kalıyor. Bunun açık olan örnekleri de dile getirmeyi ne kadar istemesek de kadın cinayetleri, tecavüz ve tacizler oluyor. Hepimiz bu konulardan muzdarip olsak da bu ülkenin en acı gerçeklerinden birisi de bunlar, çoğumuzun “hatta buna bende dâhil” bu sebeplerden dolayı artık haber izlemekten çekinir olduğumuzu biliyoruz. İşte bu yüzden başta sorduğumuz soruyu yeniden soruyoruz. Gelecek olan yasa ne kadar koruyucu ve dahi ne kadar caydırıcı olacak.
Yasalar bizleri gerçek anlamda ne kadar koruyor, bizlerin kafasında dönen cevabını tam olarak veremediğimiz bir gerçeklik bu “yasalara ne kadar güvenebiliyoruz.” Evet, istemesek de bunun acısını yaşıyoruz. Hukuk sistemimiz ve cezalar ne kadar etkili oluyor, cezaların işlenmemesinde. İşte bu tartışmaya açık bir konu. Cezalar gerçekten caydırıcı olsaydı, her gün bir cinayet ya da taciz haberi ile karşı karşıya kalmazdık diyoruz. Böyle bir durumda sessiz masumların sesi olup, onları ne kadar işkencelerden, acı içinde ölümlerden, koruyabilecek bir yasa gelecek. Umarız bu sorunun cevabı gerçekten ikna edici bir yasa gelerek vermiş olur ve bizlerin de içi rahat etmiş olur.
Peki, çoğunluğunun Müslümanlardan oluşan bir devlette neden bu vakalar gerçekleşiyor. Masum canlılara akla hayale gelmeyecek acılar yaşatılıyor. Kadınlar eziyet içinde hayat yaşıyor ya da sokak ortasında çocuğunun gözü önünde öldürülüyor, onlara hiç düşünmeden saldırılıyor. Hayvanlara ise sözünü bile etmek istemediğimiz eziyetler yapılıyor. Bırakın dini, vicdanlı bir toplumun bile asla kabul edemeyeceği durumlar bunlar. Nitekim gün geçtikçe de sayıları hızla artıyor bu vakaların. Sebebi ne diye sorsak eğitimsizlik, sevgisizlik, çocuklukta yaşanan şiddetler, psikolojik travmalar diyebiliriz. Ama önüne geçecek olan ise toplum düzenini koruyabilmek için oluşturulan yazılı ve yazısız kurallar bütünü en çokta yazılı kurallar dediğimiz yasalar… İşte bu kurallar bizleri, masumları koruyor mu? Gelecek olan yasalar da koruyucu olacak mı? Temennimiz ise bu durumlara son verecek yeterliliğe sahip yasaların gelmesi.
Önümüzdeki haftalarda geleceği düşünülen hayvan hakları yasası da şuanda var olan insanları korumaya yönelik oluşturulan yasalar gibi eksik ve yetersiz olmaz inşallah diyoruz. Unutmayalım ki bu sessiz canlılar bizlere aynı zamanda emanetler onları sadece korumak değil, bakımı tüm ihtiyaçları bizlerin görevidir.
Sözlerim de kusur varsa af ola, kusursuz kul var mı ki iş ola.