Altın Kafes - İBRAHİM YILDIZ

Altın Kafes


Sevgili dostlar,

Sizlere göller ve güller diyarı güzelim ilimiz Isparta’nın şirin bir ilçesi Şarkikaraağaç’tan, evet yanlış duymadınız benim doğup büyüdüğüm ilçeden bahsetmek istiyorum. Doğusunda Hüyük, batısında Gelendost ve Eğirdir, kuzeyinde Yalvaç, Akşehir, Doğanhisar, güneyinde Beyşehir, kuzeybatısında ise Yenişarbademli ilçeleri bulunmaktadır. Dağ, ova, göl hepsi bir arada bulunan ilçemiz adeta turizm cenneti gibidir. Kış’ı bir başka, Yaz’ı bambaşkadır. .Orman, Yağmur, Kar burada, yeşillik, çiğdem, kekik ve Yaradan’ın yarattığı tüm renkler ile güzellikler buradadır. İlçenin yüzölçümü ise bin iki yüz otuz iki kilometrekaredir. İlçe merkezi verimli bir ova üzerine kurulmuş olup, Çiçekpınar Kasabası ve Göksöğüt gibi bazı köyleri en verimli ovalara sahiptir. Beyşehir Gölü’nün bir bölümü ilçe sınırları içerisindedir. Şarkikaraağaç’lılar vakitlerini çoğu zaman Kızıldağ Milli Parkı piknik alanında ya da Beyşehir Gölü kenarında mangal yakarak, piknik yaparak hatta balık avlayarak geçirirler. Hemşerilerimin çoğu yavrularına balık yemeyi değil, önce balık tutmayı öğretirler. İlçede balık tutmaya gitmeyen kişi sanırım yoktur. Eğirdir gölü de ilçemize fazla mesafede olmayıp, yaz aylarında ya da hafta tatillerinde Altınkum Plajı uğrak yerlerimizdendir. Isparta’ya geliş gidişlerimizde yolumuz Eğirdir Gölü kenarından geçtiği için Gölü seyretmek ise ayrı bir güzelliktir.

Çoğu Şair ve Yazar’a ilham kaynağı olan güzelim ilçemiz dağ, ova ve göl avcılığına da müsait olduğundan hemşerilerimizin bazıları hobi olarak avcılık ile meşgul olmaktadır. Katmerimizin meşhur olduğu bilinen bir gerçektir. Hele helvacılık denildiğinde ilçemiz helvacılığın merkezi ve doğum yeri gibidir. Ülkemizde hangi il ya da ilçeye giderseniz gidin helva imalatçılarının belki de hepsinin Şarkikaraağaç’lı olduğunu görürsünüz. Çöven kökünün kaynatılmasıyla yapılan köpük helva yemeye değer bir tatlı çeşididir.  Yörükler tarafından fazlaca tüketildiği bilinmektedir. Bunları nereden biliyorsun derseniz rahmetli dayım bir helva imalatçısıydı. Öğrencilik dönemimde genelde yaz aylarında her gün, kış aylarında hafta sonları ya da boş saatlerimde dayımın imalathanesinde çalışırdım. Haftada en az üç gün köpük helva, reçel, vb. tatlılar yapar, istekli talep sahiplerine, bazı İl ve İlçelere toptan ve perakende olarak pazarlardık. Dayımlar imalat işini şimdi yapmıyor ama ilçede tahin, tahin helvası, köpük helva, reçel imalatına halen devam eden imalatçılarımız mevcuttur. Köpük helvanın içindeki köpük veren çövenin bazı rahatsızlıklara iyi geldiği de söylenmektedir. Yemeyi o kadar özledim ki bilemezsiniz. İlçemizin ekonomisi genellikle tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Son zamanlarda sulu tarıma önem verilmesiyle üretim hızla artmasına rağmen ilçemizin Çiçekpınar Kasabasında tarım arazileri birleştirilmiş, önceden kurulu bulunan sulama kanalları yerle bir edilerek yok edilmiştir. Sulu tarıma yeniden geçilmesi ile ülkemiz ekonomisine katkıda bulunulacağından ve ilçemize ayrı bir güzellik sağlayacağından, vekillerimizden, siyasilerimizden ve tüm yetkililerden talebimiz sulama kanallarının bir an evvel yaptırılmasıdır. Sulu tarıma geçilmesi bölgemiz toprağına canlılık ve ayrı bir heyecan getirecektir. İlçemizde hayvancılık, kümes, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılığı olarak ayrı bir geçim kaynağıdır. Tavuk, ördek, kaz, hindi yetiştiriciliği gibi kümes hayvancılığı çoğu evde yapılmaktadır. Küçükbaş hayvancılığı denilince akla koyun ve keçi gelmektedir. Bunlar, çobanlar vasıtasıyla yılın en az dokuz ayını ovada yayılarak, sadece üç ay kadarını yani soğuk kış günlerini ağıllarda yem, saman, ot vb. yiyeceklerle beslenerek geçirirler. Büyükbaş hayvancılığı son zamanlarda açık ahırlarda açık besi diye adlandırılan biçimde yapılmaktadır. İnek, dana, tosun büyükbaş hayvancılığa örnek verilebilir. Bunlar etiyle, sütüyle ilçemiz insanına ciddi bir geçim kaynağı oluşturur. Hayvancılıkla uğraşanların bir başka gelir kaynağı da halıcılıktır. Halıcılık mesleğinin rövanşta olduğu zamanlarda halı tezgahı bulunmayan bir ev olmadığı gibi, atölye işletmeciliği yapan halıcılarında çoğu mahallede ve köylerde halı atölyeleri hatta pek çok evde de halı tezgahları bulunmaktaydı. Bu sayı zaman içerisinde biraz azalmış bulunmaktadır. Gül denilince akla Isparta gelir. Dünya gül yağı üretiminin yüzde altmış beşi bu bölgede yetiştirilmekte ise de ilçemizde iklimin biraz soğuk geçmesi sebebiyle ilçemizde gül yetiştiriciliği oldukça azdır.

Hemşerilerimizin hepsi kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla çalışkan bir toplumuz. Herkes kendi çapında işiyle, gücüyle uğraşmaktadır. Bununla da gurur duyuyorum. Yüz elli beş yıl evvel ilçe olan güzelim ilçemiz Şarkikaraağaç’ta bugüne kadar seçilmiş pek çok Milletvekili, Belediye Başkanı ve Muhtar ile atanmış sayısız Kaymakam görev almıştır. Seçilen ya da atananlardan ilçemize, kasabalarına ve köylerine taş üstüne taş koyanlardan Allah C.C. razı olsun. Bu işin veballi ve bir de sorgulayanının bulunduğunu sanırım bilmeyeniniz yoktur. Hizmet etmeyi ihmal edenleri ve kötü niyet besleyenleri de Rabbime havale ediyorum. Hemşerilerim nankör değildir. Hizmet edeni de bilir, etmeyeni de!

Daha güzel bir Şarkikaraağaç için ilçemizin ekonomisi düzgün, variyetli insanlarını bu güzelliklere sahip çıkmaya, ilçemize yatırım yapmaya davet ediyorum. İlçemiz ekonomisinin bir diğer gelir kaynağı da ilçemize dışarıdan öğrenim amaçlı gelen Meslek Yüksek Okulu öğrencileridir. Bizim çocuklarımız da diğer il ve ilçelerde öğrenim görmektedir. İlçemizde öğrenim gören tüm çocukları kendi çocuklarımız gibi görüyor, Şarkikaraağaçlılar olarak onların her türlü sorunlarına sahip çıkıyoruz. Ülkemizde bacasız fabrika olarak adlandırılan çok sayıda devlet ve vakıf üniversitesi bulunmaktadır. Her geçen gün de yenileri ilave edilmektedir.  Tarım ve hayvancılığın hat safhada olduğu güzelim ilçemize öncelikle gelin Veteriner Fakültesi ve Ziraat Fakültesi açılması mücadelesini verelim. Öyle inanıyorum ki bizler bunu başarabiliriz. İkinci aşamada Şarkikaraağaç’a Üniversite açılması için hedef belirleyelim. Bu üniversitenin isminin de ‘’DR. SAADETTİN BİLGİÇ ÜNİVERSİTESİ’’ olması için teklif verelim. Bunu ben içtenlikle istiyorum. Sizlerin de benimle hem fikir olduğunuza inanıyorum. Ünlü Şairimiz Mehmet Akif Ersoy bir şiirinde diyor ki: ‘Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.’ Bunu söyleyen ne güzel söylemiş. Bizler, sizler ve hepimiz ilçemize sahip çıkarsak Şarkikaraağaç batmayacaktır. İlçemizin isminin Şarkikaraağaç olduğuna bakmayın. İsmi gibi kara değildir sakın aldanmayın. Ülkemizde en yaşanılabilir illerin birincisi seçilen güzelim Isparta’nın sessiz, sakin ve şirin bir ilçesidir. Tek kelime ile ilçemiz Cennet’in benzeri gibidir. Sizi bilmem ama benim için öyledir, öyle olmaya da devam edecektir. Hani bir atasözü vardır; ‘’Bülbülü altın kafese koymuşlar Vatanım demiş.’’ Beni de altın kafese koysalar ‘’Şarkikaraağaç’’ derim. Ah memleketim öyle özledim ki seni, burnumda tütüyorsun.

Hepinize selam, sevgi ve saygılarımla.

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
01Ağs

AĞRIYI ÇEKEN BİLİR...

17Eyl

Bu da Benim Han'ım...

03Mar

BEN ANAMA DA VERİRİM

01Şub
04Oca

SEVGİ PAYLAŞTIKÇA GÜZEL